''SİVAS KATLİAMI BİR ŞERİAT PROVASIYDI.!''
2 Temmuz Sivas katliamı Mit ve Jitem’in ortak yapımıdır. Diğer ucu tetikçi olarak kullanılan Hizbul-Kontra’dır. Siyasal İslamcı (ne demekse!) geçinen kıt zekâlılar, -güya muhalif oldukları- bu sistemin pis işlerini yapan ayakçı takımı olmuştur. En iyi “ajan”, ajan olduğunu bilmeyenlerdir. Utanmadan “Şanlı Sivas Kıyamı” diyenler, 28 Şubatta canları yanınca “demokrasi ve insan hakları” havarisi olup, mazlum rolü oynamaya başlayip bugün iktidar olmuş olanlardır.
***Şam veya Küdüsü 24 saatta almayi söyleyen devlet, 8 saat Sivas yanarken seyrediyordu. Devlet yoktu diyenlere bir çift sözüm olacaktır.! Devlet hep vardı ve oracıktaydı. Amacına ulaşmayi bekliyor ve 8 saat sonucundan istediğini elde etmişti, yananlar yanmış, gidenler gitmişti. Yani tüm arzu ve istedğini yerine getirmeyi başarmış bir devlet vardı karşımızda. Hangi sinir uçlarına dokunsa orayi tahrip eden bir güce sahip olan devlet, bu kez sivas'ta aydınları hedef almış ve nice cana kıymıştı. Dersim, Maraş, Koçgiri, Çorum, Lice, Robos ki, Malatya, Gazi, Gezi ve bir çok katliam'da olduğu gibi.!
**Hani bir söylem var halk arasında, devlet 8 saat sivas'ta yoktu, bir hafta maraş ve çorumda da yoktu vs. vs. diye anlatıladurur. Halkın yanıldığı bir gerçek vardı ki, o'da hep devletin tüm katliamlar içinde yer almasıydı. O' günün katilleri, bugün iktidar sahipleri olanlardır.
Ayrıca; her yapılan katlamlardan, bir önceki katlamları unutturmak amacıyla yapılmış olan katliamlardı.
Ayrıca; her yapılan katlamlardan, bir önceki katlamları unutturmak amacıyla yapılmış olan katliamlardı.
***Alevi köyler boşaltılmış, mahallelerinde baskı görmüş, yaşam alanları yok edilmiş, sayisiz tahribatlara yol açmıştır. Bu katliamların süreci çok eskiye dayandığından dolayi, yezid soyunu ve yolunu sürdüren zihniyetin anlayiş sonucu, ezilen ve ayrımcılığa uğrayan tüm halkları ezmiş ve yok saymıştır.
Alevi köylerine cemevleri yerine zorla camiiler yaptırıp imam tayin edilmekte geri kalmamış ve asimlasyonu çok güçlü bir şekilde uygulanmaya koymuştur. Mecburi din derslerin dayatılması ve Diyarbakır da yapılan bombalı patlamanın faillli olan kişinin alevi bir gencin elinden kan deryasına döndüğüydü. Devşirme kültürüyle çocuklar, okul sıralarında dinle eğitilip ve istedikleri kıvama getirene kadar büyük bir çaba içinde olduklarını biliyoruz artık.!
***Suriye üzerinde alevileri,kobani üzerinde kürtleri, hırıstıyanlar üzerine ermeni ve ezidileri, sağcılar üzerinde solcuları, demokrasi üzerinde özgürlükleri, erkekler üzeri kadınları, dincilik üzerinde laiksizmi vurmaya çalışan bir sistemden bunların olması doğal gibi görünse bile, bu korkunç gerçeği değiştirmeyeceğidir. Bu yaşadıklarımız kader değildir ve olmamalıdır. Bu esaretten nasıl çıkılacağını 7 Haziran seçimlerinden çok iyi görmenin onurunu hepimiz yaşadık. Örgütlü bir toplum ve örgütlü bir birliktelikte aşılamayacak hiç bir zorluk yoktur.Yeterki gücümüzü bilelim ve birbirimize güvenelim..
***Sivas'ta yakmak istedikleri aydın düşünceydi, bilimdi, insanlıktı, sanat, kültür, inanç, saz, söz, demokrasi, özgürlük, laik düşünce ve semaha duran nice candı. Devlet tüm kodlarıyla yaşamını katliamlar üzerinde sürdürmüş ve 22 yıl önce sivas'ı ateşe veren devlet ve besledikleri çeteleriyle, bugün Kobani'yi bombalayarak ateşe vermiş ve sivas'ta yakılan ateş, şeriat düzenin bir provasıydı. ''Nice aydın ve sanatçıyı bunun için ateşe verdiler''.
***Sivas'ın ateşinden, yüreğimizi koyacak hiç bir yer bulamadık acımızdan.! 22 yıldır yaniyor içimizde ki sivas koru. Hangi bir canın anısına dönsek, orda boğazımız düğümlenir ve nefessiz kalır tüm yaşam alanlarımız.
''Hiç bir dava divana kalmamalıdır.''
''Hiç bir dava divana kalmamalıdır.''
İpek Bayrak..
29.06.2015
29.06.2015
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder