''ALİ İSMAİL'DEN KORKMAK.!''
''Ali İsmail Korkmaz, iki yıl oldu aramızda ayrılalı. Nasıl bir karanlıktı ki, girdiğin sokaktan bir daha çıkmayi başaramadın oğul.! Nasıl bi zulümdü ki, başına vurulan darbelerden kutulmayi sağlayamadın.! İsmail'i linç edip öldürdüklerinden bir ülkenin vicdanını beraber öldürülmüş ve insanlığın yüreğine kan damlatılmıştı. Vurmayin bana öldüm dediğinden, daha fazla vurmuş ve senin o narin canına kıymışlardı oğul.!
Hangi vicdan bu kadar kinle beslenir, bu denli acımasız olur ve insanlığın en güzel ve en özel olan değerlerini yok etmek için çaba gösterir ki? İsmail öldürülünce, hepimiz öldürülmüş ve hepimiz yaralanmıştık. Canım İsmail'im, yıllar önce dünyaca ünlü bir şair vardı hani? Adı Nazim Hikmet'i, ondan da çok korktukları için, sürgüne gönderdiler ve sürgünde hayatını kaybetti. Bugün onunda ölüm yıldönümü..Seninle ayni gün hayatta kopmuş ama, eserleriyle aramızda yaşiyor..
Hangi vicdan bu kadar kinle beslenir, bu denli acımasız olur ve insanlığın en güzel ve en özel olan değerlerini yok etmek için çaba gösterir ki? İsmail öldürülünce, hepimiz öldürülmüş ve hepimiz yaralanmıştık. Canım İsmail'im, yıllar önce dünyaca ünlü bir şair vardı hani? Adı Nazim Hikmet'i, ondan da çok korktukları için, sürgüne gönderdiler ve sürgünde hayatını kaybetti. Bugün onunda ölüm yıldönümü..Seninle ayni gün hayatta kopmuş ama, eserleriyle aramızda yaşiyor..
Sevgili çocuk, seni aramızdan ayirip alan bi yazgı değildi; alın yazısı hiç değildi. ülkeyi yöneten kör anlayiş ve karanlığa kalem çalanların yaptıkları bir kötülüktü. Senden ve öldürdükleri tüm çocuklardan korkuyorlardı. Demokrasi, hak ve özgürlerin gelişmesinden korkuyorlardı, hukukun üstünlüğünden, adaletin doğru çalışmasından, emeğin hak olduğundan, bilim ve ilmin gelişmesinden, çağdaş bir ülkenin yapılanmasından korkuyorlardı.
O kadar fazla korkuyorlardı ki, oturdukları sarayların duvarları onların mezarı olacaklarından ve korkuları o kadar çoktu ki, dağı taşı ateşe verecek kadar ve ülkeyi yakacak kadar korkuyorlardı oğrul. Onun için size ve direnen her kim varsa, boynunu kesiyor ve yaşamına son veriyorlardı.
O kadar fazla korkuyorlardı ki, oturdukları sarayların duvarları onların mezarı olacaklarından ve korkuları o kadar çoktu ki, dağı taşı ateşe verecek kadar ve ülkeyi yakacak kadar korkuyorlardı oğrul. Onun için size ve direnen her kim varsa, boynunu kesiyor ve yaşamına son veriyorlardı.
Adalet, sizin davanızı adaletçe bakamadığı için, davalarınızı sürgüne göndermiş ve hukuk yara almıştı oğul.! Sizin öldürülmüş olmanızda bu zalimleri korkularında kurtaramamıştı. ''Siz hergün bu vampirleri korkutmaya devam ediyorsunuz çocuk''.
Roboski de korktukları gibi senden, Berkin'den ve ülkenin gelecek aydınlık yüzlerinden korktukları kadar korkmuşlardı.! Denizleri ip'e götürenler, İbrahim'i parçalara bölüp babasına verenler, Mahir ve yoldaşlarını hunharca öldürenler, 93 de Sivas'ta insanlığı ateşe verenler, hep korkmuştu!.
Roboski de korktukları gibi senden, Berkin'den ve ülkenin gelecek aydınlık yüzlerinden korktukları kadar korkmuşlardı.! Denizleri ip'e götürenler, İbrahim'i parçalara bölüp babasına verenler, Mahir ve yoldaşlarını hunharca öldürenler, 93 de Sivas'ta insanlığı ateşe verenler, hep korkmuştu!.
Maraş'ı yakıp yıkan, kadınların göğsünü kesip, karnındaki bebeleri süngüye taktıkları günde çok korkmuşlardı. Çorum ve daha sonraları işledikleri tüm cinayetleri, Gazi yi, Gezi'yi, Hrant'ı, Malat'ya daki kafa kesmeler ve benzeri bir çok cinayet işlenmiş ve devlet bir zatti cinayettin sahibi olmuştu. Üstelik bu korku yeni değildi.
Kötülük karanlığın kör kuyusunda beslenirken, siz aydınlık yüzleri olan güneşin çevresinden aşkla dönen semahçılar gibi dünya döndükçe yaşamaya devam edeceksiniz.
İnsanlık var oldukça, siz varlığınız hep hayat bulacaktır..Aslında yazılacak çok şey var ama belki bi başka güne; ne dersin oğul?
Sevgiyle o acıyan yüreğinden ve yüreğinizden çok öpüyorum. Bu dava böyle gelmiş ama, böyle bitmeyecektir! Yıldızlar yoldaşın olsun sevgili çocuk'' SEVGİLERİMLE...
Kötülük karanlığın kör kuyusunda beslenirken, siz aydınlık yüzleri olan güneşin çevresinden aşkla dönen semahçılar gibi dünya döndükçe yaşamaya devam edeceksiniz.
İnsanlık var oldukça, siz varlığınız hep hayat bulacaktır..Aslında yazılacak çok şey var ama belki bi başka güne; ne dersin oğul?
Sevgiyle o acıyan yüreğinden ve yüreğinizden çok öpüyorum. Bu dava böyle gelmiş ama, böyle bitmeyecektir! Yıldızlar yoldaşın olsun sevgili çocuk'' SEVGİLERİMLE...
İpek Bayrak..
3.06.2015
3.06.2015
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder