29 Aralık 2015 Salı

''EŞME RUHU'' VE KATIRLAR.!!..
Ülkede sorun kürt, alevi, ermeni, solcu, devrimci, sosyalist, aydın ve tüm muhalif kesim ve grup olunca, devlet işkence eder, döver, söver, yaralar, öldürürü, kadınlara tecevüz eder, çocukları başında vurarak katleder, cezaevlerinde ki hastalara zulmeder, Roboski dağlarında çocuk parçalar, arada bir kaç yıl geçmeden kürdün katırları öldürmek için ava çıkar, dağı taşı bombolarla döverek tüm canlı hayatı öldürür, öldürürkende yeni yaralar açmaya çalışır, daha dün adliye önünde bir babanın yüreğine yine kurşun sıkılarak ruhunu öldürdüler.
Hem oğlumu, hem eşimi aldınız ve şimdi beni dövüyorsunuz diye feryadını duyarken ve karalmış vicdanlara ses verirken, sesi adliyenin içinde boğularak, ölümüne sebep olunmasına tanık olacaktı az daha!. Çünkü en iyi becerdiğiniz iş bu olmalı.! İşkence metodları devreye sokup, kendi gücünüzü ortaya koymak ve saray saltanatını güvence altın almaktır, YAPTIKLARINIZLA.! Bazen değişir gibi görünen yapay ve sunni anlayiş, sıkıştığı anda kaplanlaşarak canavara dönüşür.
Devlet, Roboski de kaçakçılık yapmasınlar diye katır avına çıkınca, insanları açlığa, çaresizliğe, umutsuzluğa ve ölüme terk ederek, önlerindeki tüm yaşamsal yollarını keserek, Roboski yi tekrar vurmaya çalışmıştır. Bütün bunlar olup bitice; hayvansever ve toplumun diğer kesimlerden hiç ses çıkmamış ve yer yerinde oynamamıştır. Çünkü o katırlar, kürtlere ait katırlardı. Kürtler ölümü hakkediyor mantığı üzerinde kendilerine hayat bulan kesimler, kürtlere ait katırların katledilmesinde bir sorun olmadığını algılar.
Oysa'ki her canlının yaşam hakkı olduğu kadar, korunma hakkınında olması gerektiğine inanmak ve hayvaları koruma altına almaktı. Olmadı ve katırlar öldürüldü.!! Biraz sevgi ve anlayiş duygusunu Roboski de ki katırlarda hakkediyordu.!
Karın çamurun içinde çocuklarının parçalarını aramış olan anneler, gözleri faltaşı, elleri pençe, karanlığın dibinde saçlarını yolarken, ışıl ışıl edilmiş büyükşehir sokaklarında insanlar danslar ederek, kendilerini gecenin boşluğuna ve hoşluğuna bırakıyorlardı. Kimileri ise,televizyonların başında ceviz kırmaya ve badem yemeye çalışıyordu. Hal böyle olunca, kürdün çocuğu parçalanmış, katırları katledilmiş, hayvan ve doğa yaşamı yok edilmiş kime; NE.?
daha bir kaç gün öncesi kadar Gazi mahallesini işgal eden devlet gücü yine çocukları başında vurdu ve yine hayatla olan bağları üzerindeki yaşamsal damarları kesmeye çalıştı. Yıllar önce köyleri yakılıp yıkılmış ve memleketlerini terk edip gelmişlerdi. İstabul'un bir bölgesinde yeni bir hayat, yeni bir yaşam kurmanın derdine düşmüşlerdi. O da olmadı, Gazi yi gecenin bir yarısında kurşunladılar ve daha sonra insan avına çıkıp katlettiler.
Öyle ölümcül bir dert bıraktılar ki, mahkeme olmasını bile uygun görmediler. Bunlar kürt ve alevi insanlar, ya da sol sosyalist devrimci kesimlerdi. Baldıran zehiri içmek için yemin edenler, Manisa macunuyla kendilerini besiye çektiklerini gördük. Şimdilerde ise kürt yok demeye tekrar başladılar. Yani sil başta oyunların içinde bulmaca çözmeye çalışıyor ''herkes''. Orduya baş vurup, tekrar ülkeyi kana boğmaya çalışıyorlar.
Kürtlerin katırları onun için öldürülüyor ve onun için canına kıyılıyordu.!! ''Eşme Ruhu'' devlete ait bir ''ruh'' değildir. Devletin fıtratında öyle bir ''ruh'' yoktur. Kendimizi kandırmaya gerek yok.
Devlet asla ''Eşme ruhuna'' sahip değildir ve olmayacaktır.!
İpek Bayrak..(26.03.2015

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder