KARANLIK ZİHNİYETİN, KARANLIK DÜNYASINA KARŞI SAVAŞMAK.!!
''Varoluş yokluğun anasıdır. Ne kadar varolabilirsek, bi o kadar da yok olmaya mahkümüzdür.! Kadının cesetine basarak siyaset ve saltanatlarını koruyanlar, gün gelir saklanacak delik bulamayacaktır.!!
4 Mayis'ta, İran Mola rejimine bağlı istihbaratçileri Mahabad 'ta hotel de Farinaz isminde olan bir Kürt kızına zorla tecavuz etmek istemişler ,Kürt kızı direnince onurunu korumak için kendini dördüncü kattan aşağı atıp intihar etmiştir. Ayrıca;
4 Mayis'ta, İran Mola rejimine bağlı istihbaratçileri Mahabad 'ta hotel de Farinaz isminde olan bir Kürt kızına zorla tecavuz etmek istemişler ,Kürt kızı direnince onurunu korumak için kendini dördüncü kattan aşağı atıp intihar etmiştir. Ayrıca;
Farkhunda, 27 yaşında bir Afgan kadınıydı. Öğretmen olacaktı.
19 Mart 2015 tarihinde bir caminin önünde muska satan bir molla ile tartışması sonucu bedelini çok ağır bir şekilde ödediği ortaya çıkmıştır. Tüm islam ülke ve yönetimlerine bakıldığında, erkek egemen gücün dini her yerde ve alanda kullandığı gibi, kadına karşı şiddet, aşağlama, tecevüz ve kötülük olarak dönüyor. Ortadoğu ve ülkemizden de bir çok kadının öldürülmesi ve hukuki hiç bir cezaya tabii tutulmaması bunun bir örneğidir. Bu iki cinayet, bardağı taşıran son damla olmuş ve o bölgede yaşayan halkları ayağa kaldırmıştır. ''Darısı tüm bölge halkların başına olsun isterim. Umarım ve dilerim, bu zulmün çarkları tümüyle kırılır ve gerçek demokrasi, gerçek hukuk ve adalet sağlanır, özgürlüklerin alanı açılmış olur.!
''Kadınlara karşı bu denli kötülük yapan bir başka inanç toplum ve toplulukların olduğunu düşünmüyorum''. Tüm kötülüklerin kaynağı kadınmış gibi gösteren tecevüzcü zihniyet yok olmadan, insanlığın kutuluşuna hizmet olarak geri dönmeyecektir. Kadın ana, yar, sevda, bacı, kardeş, hala, nine vs. hayatın güzelliklerini doğuran bu kutsal kandın varlığına karşı bu denli kirlilik bulaştırmak, kendi altındaki yatağını ve üstündeki yorganı ateşe verip, kendi yaşamına son vermek anlamına gelmiyor mu?
Hayatın bir bütünü olan kadınlar, hayatın ortak değerlerine tabii tutulmadığı müddetçe, bu acı tabloların arkasında çok acı çeker ve çok ağır bedeller ödeyerek, hayatlarımızı sürdürmek bir ihanetle eşdeğerdir. İnsanlığın bu karanlık gidişatına karşı dur demenin vakti geldiği gibi, geçen zamanın telafisini yeniden kazanmalıdır. Hergün kadın ölümleriyle beraber, insanlık ölüyor ve insanlığımız öldürülüyor. Bu zulme karşı direnç gösteren tüm halkları selamlarken, kadına karşı olan bu karanlık zihniyetin sonsuza kadar yok olmasını diliyorum..
Hayatın bir bütünü olan kadınlar, hayatın ortak değerlerine tabii tutulmadığı müddetçe, bu acı tabloların arkasında çok acı çeker ve çok ağır bedeller ödeyerek, hayatlarımızı sürdürmek bir ihanetle eşdeğerdir. İnsanlığın bu karanlık gidişatına karşı dur demenin vakti geldiği gibi, geçen zamanın telafisini yeniden kazanmalıdır. Hergün kadın ölümleriyle beraber, insanlık ölüyor ve insanlığımız öldürülüyor. Bu zulme karşı direnç gösteren tüm halkları selamlarken, kadına karşı olan bu karanlık zihniyetin sonsuza kadar yok olmasını diliyorum..
Afganistan da, kesesini doldurmak için kâğıt parçalarına dua yazıp insanlara hap gibi din satan o molla ve mollaların, bir kadının cüreti karşısında panikleyip "Kuran yaktı bu kadın" iftirasıyla ortalığı velveleye vereceğini ve bunun sonucunda oraya toplanan bir grup molla yobazların hışmından kurtulmayip, linç edilip parçalanmış ve daha sonrada yakılmıştır. Ülkemizden de; Cumhurbaşkanı eline kuranı alıp, il il gezmesi ve din üzerinde siyasetti şekillendirmesi, geleceğin türkiyesinin nasıl olacağını bize bir kez daha göstermektedir. 7 Haziran daki seçimler ülkemiz için hayati ve kadınlarımız için bir kurtluş olması dileğiyle..
İpek Bayrak..8.05.2015
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder