SINIRLARA DUVAR ÖREBİLİRSİNİZ BELKİ, YA VİCDAN VE YÜREKLERE NASIL BİR DUVAR ÖRECEKSİNİZ?
Ülkenin her yanına duvar örerek, mayin döşeyerek sorunu çözmek isteyenler, insan yüreği ve vicdanına duvar öremeyeceklerini bilmelerinin gerekli olduğunu düşünüyorum. Umarım tez vakitte anlamış olursunuz olup bitene karşı!.
Belediye başkanı olan bayan arkadaşın, günlerdir duvarın örülmesine karşı çıkarak kendini açlığa terk edip ölümü göğüsleyecek kadar yüreğini ortaya koyabiliyorsa; iktidar sahiplerinin ve devletin insanlığa vurmuş oldukları darbeyi binlerce kez gözde geçirmeleri gerekir. Bir yürek binlerce ve milyonlarca yüreğe dönüştüğünde, bu yüreklerin enkazında ilk kalacak olanda sizlersiniz..
Ülke bugüne kadar ayakta durma becerisini gösteriyorsa, bu iktidarin ve devletin şanında değildir. Gereken vicdanların ayakta dimdik kalmasıyla sağlanmış olduğu haklı bir mücadelenin yapılmasıyla oluşan, gelişmelerin sonucudur.
Ayrışım, bölme, parçalama, gözetleme, kırma, yok etme, insanların yatak odalarına kadar girme ve hayattın her alanını bloke etme, anlayişinizden derhal vaz geçiniz.
Bu ne size ve ne de ülkeye bir faydası vardır. Cinayetlerin çoğaldığı, tecevüzlerin doruk noktasına geldiği, üçlü ve dörtlü evlilik olmayan, imam nikahlı adı altında toplu tecevüzlerin olduğu, cezaevleri ve yatılı okullarda ya da erkek çocuklara tecevüz edildiği, 13 veya 12 yaşlarındaki kız çocukların onlarca iitin tecevüzüne maruz kalması, yine imam nikahi deyip insanların evlilik kandırmacasıyla tecevüzlere meydan verilmesi, neyin ahlaki durumunu düzeltmeye çalışıyorsunuz?
Erkekleriin tecevüzünü, erkeklerden nasıl koruyacaksınız peki? Her bireye özel bir hücremi yapacaksınız? Böyle bir mantığın yaratacağı tahribatı göremeyecek kadar da akıl ve fikir sahibi olmadığınızda ortada. Yaşamın her alanına tecevüz varken, yani onun sahipleride siz iken, kimi nasıl koruyacaksınız? Siz bırakın halk kendi kendini korur!
Bütün bu ahlaksızlıkları yapan siz ve zihniyetiniz değil mi? Yani sayılacak o kadar çürümüşlük varken, öğrencilerın bir arada yaşanmasına engel, sınırları duvarlarla örerek korunmanızı, sizin
kokularınızdan hiç bir zaman sizi kurtaramayacaktır.
Asıl toplumu fuhuş batağına sürükleyen en büyük etken, imam nikahi adı altında resmi olmayan birlikteliklerin yaratmış olduğu tehlikedir. Bunu yaratan sistem ve iktidardır. Yani işin fezevenkliğini siz severek yapmaktasınız..!!! Fazla deşerseniz her türlü iğrenç ve gizli ilişkilerinizde ortaya çıkmış olur.
Kadınların bir cinsel obje olarak anilmasının ve onlar üzerinde mağduriyet yaratıp kirli siyasetlerinize alet etmemelisiniz.
Kürtlerin, alevilerin ve ülkede yaşayan tüm azınlıkların, demokratik kitle hareketlerine katkı yapan ezilen her kesimin, onuruyla bu ülke değerleri yeniden ayağa kalkacaktır.
Dünün kerbelasi bugünün zulmü halen varsa, boyun eğmeyen ve teslim olmayan Hüseyinleri de vardır. Bu sessiz çığlığın duyulması ve insan vicdanına dokunan her kötülüğü ortada kaldırılması içini biran önce harekete geçilmeli ve insan denen varlığın korunması inancıyla söylüyorum..
Yarınlar çok geç olabilir. Belediye Başkanın bu onurlu duruşunu destekler ve mücadelesinin önünde saygıyla eğilirim.. Ülkenin kurtuluşu kadınların omuzunda olduğunu hiç bir zaman unutmamalısınız.!! Saygılarımla..
İpek Bayrak..7.11.2013
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder