1 MAYİS'A GİDEN YOL.!!
Başbakan ve iktidarı 1 Mayis işçi ve emekçi bayramına yasak koyması ortaçağın karanlık anlayışına ve yaşamsal tarzına uygun olacak bir tutum olsa gerek.!.. Ayrıca yıllar önce taksim meydanını işçi ve emekçilere açan, 1 Mayis'in bayram olarak kabul eden iktidar, meydanlara yasak koyarak kendisiyle çelişmesi de bir başka tutarsızlıktır. Ortamı germek, toplumu bölmek, insanları ayrıştırmak, parçalar halinde güçsüz hale getirip yönetmek amacındadır. Ama, unutukları bir şey var, akan bir nehirin önüne ne denli güçlü set yapmaya çalışırsanız çalışın, suyun akışını önleyemezsiniz. Su akar çatlağını bulur.!
Toplumsal ve siyasal taleplere cevap olarak baskı ve zulümle önlemek gibi bir aymazlığın içine girmek, ülkenin toplumsal dokularını bozmak anlamına gelmekte. Geziden sonra akıllanmayan başbakan ve ekibi, bu zorba tutumlariyla geleceğin türkiyesinde ki, büyük bir belirsizliğin de kaynağı olacaktır.
Meydanları kendi özel çiftliği gibi görmek ve açık olan her mülkü kendisine aitmiş gibi algılamak, çözümsüzlüğe gidecek yolu ayırmak anlamını taşımaktadır. Yarın yaşanacak olan her ne varsa, başbakan'ın ve iktidarın fermaniyla meydanları kausa sürükleyerek ve şiddettin en ağır tablosunu meydana getirmekle yükümlü olacaktır.
Bu haddini bilmez zorbaların tutumu ülkenin bıçak sırtında yürümesine yardımcı olacaklardır. Emek üretenden, işçisinden, kadınından, öğretmeninden, bilim insanından, doktorundan, üretenden, iş verenden, siyasetçisinden, hukukçusundan, kürdünden, ermenisinden, alevisinden, ezidisinden, öğrencisinden vs. toplumun tüm kesimlerden korkan ve korku üreterek yaşamına yön veren bu diktatörler, kendi örmüş oldukları ağın içinde gün gelir hapsolacak ve kendilerini zehirleyerek sonlarını getireceklerdir.
Korku bazen insanın eceli olur ve o korkulardan kurtulmadıkça, korkunun kendini bitireceği noktaya kadar giderler. Bir ülkenin başbakan'ı, yönetiği ülkeyi cehnneme çevirecek kadar hüküm verme yetkisini kullanırsa, o ülkeden demokrasi ve hukuktan söz etmenin ne denli anlamsız olduğunu bilmenin utancını daha çok yaşayarak yolumuza devam edeceğizdir.!
1 Mayis Meydanlarını yasaklamak ve o Meydanları kana bulamak, ülkenin bir diktatörün iki dudağı arasında nasıl sönüp gideceğini bir kez daha görmüş olacağız.! Her seferinde bir yalan ve korkuyla Meydanları halka kapalı tutmak, güvenlik gerekçelerini öne sürerek yasak getirmek, toplumu korunaklı hale getiremezsiniz. Güvenliği gerekçe olarak gösteriyorsanız; iktidarsınız gücünüz var ve halkı korumak, güvenliği sağlamak size düşmektedir.
Bunca karanlık cinayetler devlet tarafında işlenirken, taksimde öldürülen bunca işçinin hesabını vermezken, yasak koyarak katliamı desteklemek ve suçunu kabul etmek anlamına gelmektedir. Taksim güvenliğini sağlayamiyorsan, diğer meydanların güvenliğini nasıl sağlayacaksınız? Güvenlik bir bütün değil mi? Madem ki, siz yönetiyorsunuz ve her güç sizde mevcüt ise, bu korku niye? Derdiniz taksimi hiç bir zaman topluma açık tutmamak ve kendi kaleniz haline getirmektir.!
1 Mayis işçi bayramını kutlar, emeklerinin karşısında saygıyla eğilirim.
Yaşasın 1 Mayis emek ve işçi bayramı.
İpek Bayrak..30.4.2014
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder