20 Mayıs 2014 Salı

Katliama uğrayan işçiler için, kaderdir deyip aşağlık bir ifade kullanan zihniyet, çalıp çırparken ve tıkınıp şişinceye kadar zulasını doldururken de kader diyebiliyor mu acaba? Kader denen umutsuzluk, sadece islam ülkelerin yaşamında hayat bulmakta.! Neden gelişmiş ülkelere uğramiyor kader denen uğursuz.? Hille ve yalanlarınızla başedebilmek için, sizin kader denen o gerici mantığınıza karşı direnmek, halkın düşünce ve yaşamında çıkana kadar, bu mücadele devam edecektir.!!

İpek Bayrak..19.5.2014
DİLSİZ AĞLAR ACILARIM.!

Dilsizce konuştu acılarım,
AĞLARKEN ÜŞÜDÜ,
büyürken sığmadı yüreğime.
ben kaçarken
kendimden,
o boy verip;
koştu ardımdan.!

seyre daldım
seyrine yorulurken,
kederim dilsiz büyüdü
koynumdan.!

aktı yaşlarım
ırmaklar boyunca,
her yüreğin
kederine karıştı
koşarcasına.!

kaç yangın yerine dönüştü
kim bilir!
bu yürek
bu can,
ben donarken
soğuk düşümden,
O, hep yandı
yangın yerinden.!

haykırışlarım
kana bulandı,
dilsiz
ve sessiz,
belki soma da,
ya bir başka diyardan.

hiç farkı yoktur
kederin,
dili hep
ayni acıtır
insan olan, İNSANI.

kuytuların derinliğinde
kaybolan sen,
YANARKEN ben,
DİLSİZ ACILARINLA
KONUŞURKEN sen.!
hep birdi
birbirine benzer acılardan.!


İpek Bayrak..19.5.2014
İBRAHİM KAYPAKKAYA İÇİN.!

Çelik yüreğinle su taşıdın
ömrümüze,
yeşetin umutlarımızı
bir ağaç kadar
derin,
kök saldın 
yüreklerimize.

binlerce bereket yağmuruna
tutuştuk
her birimiz,
toprağımızdan
boy boy
büyürcesine.!

mansur gibi parçalara bölünürken
sen!
binlerce kez haykırdın
celladın süratına
bedreddince!

pirsultan'la su taşıdın denizlere,
kızıldere kan içinde.
İbrahim Kaypakkaya
direnç oldun yüreğimize.!

tek yürekken binlerce
haykırışa
ses oldun
bizimle,
YARINLARIMIZA.!!

ser verip sır vermeyen
nesimice.!

İpek Bayrak..18.5.2014
ATEŞE TUTUŞUP YANAN ÖZÜNDÜR
AKIL BAŞTA SENİN, GÖREN GÖZÜNDÜR
DİLE KELEPÇEYİ VURAN SÖZÜNDÜR
CAHİL MECLİSİNDE KELAM EYLEME. !

İpek Bayrak..16.5.2014
NİCE BEN DOĞDUM NİCE BEN ÖLDÜM
NİCE ACI ÇEKTİM NİCE DERT GÖRDÜM
DİKENLİ YOLLARI GÜL BAHÇEM SANDİM
KANAYARAK GELDİM İŞTE BU GÜNE.!

Değerli dost ve arkadaşlarım, bu acının içinde doğmak, büyümek, nefes almak, yürümek, hayatı anlayip algılamak ne denli zor olduğunu bildiğimden dolayi, gerek özelden mesaj olarak doğum günümü kutlayanlar ve gerekse, sayfamda duygularını ifade eden tüm dostlara çok teşekkür ediyorum. Böyle acının ortasında ben de doğmak istemezdim AMA DOĞDUM İŞTE! Hepinize ayrı ayrı cevap veremezsem kusuruma bakmamanızı arzu ederim. Doğum günüm olsa bile, işçilerin yaşamış olduğu bu katliamdan dolayi, benim doğum günümün hiç bir öneminin olmadığını anladım. Üzüntüm çok ama çok büyük.!! Güzel dileklerinizden dolayi, sizlere sevgi ve saygılarımı iletiyorum. İyi ki varsınız, iyi ki yanımdasınız..!

İpek Bayrak..15.5.2014
MADEN OCAĞINDA TÜTÜNÜM TÜTER
BAYKUŞLAR BAŞIMDA SÖYLENİP ÖTER
DAHA YAŞAMADAN GENÇLİĞİM BİTTER
KAÇ ÇOCUK BABASIZ BÜYÜR BE GARDAŞ.?

İpek Bayrak..14.5.2014

Maden de kaybettiğimiz emekçi dostlarıma adiyorum. Hepimizin yüreği yanmakta ve bu katliamı kader olmakta çıkarıp, kan emici vampirlerin suratına tokat gibi indirmek gerek.! Bu madendeki patlamanın normal bir kazaymış gibi anlatan başbakan, şirket sahiplerine toz kondurmadan konuşması, daha yüreklerimizi acıtmış ve nerdeyse ölen işçileri suçlamıştır. Her şey çok iyidir diye anlatiyorsunuz da sayin başefendi, peki gökte bir taş mı düştü bu alev parçasının arasında bu işçiler hayatlarını kaybetti.? Denetimler ve raporlar çok olumlu diye ağzına gelen açıklama yapiyor, yani iş verenin veya maden ocağından hiç bir eksik yanın bulunmadığını söylemek sizi kurtaracak mı? Bu yaptığınız hayasızlık ve saygısızlık değil mi?
40 DİŞLİ CANAVARDIR KAPİTALİZİM, İŞLEDİĞİ CİNAYETLERLE.!

Katipatlizim 40 dişli bir canavardır. Yer üstündeki talandan tuttun, yer altındaki talana kadar zehirli dişleriyle kemirmekte tüm yaşamı ve doğayi.. Talana teslim olan zihniyetin de işte bu dişin çarklarını çok iyi çalıştıran ve korkmadan, utanmadan, acımadan 15 yaşındaki bir masumiyette bile dokunan bu kirli ve kara eller, nice canın hayatına mal olmuştur.
AKP İktidarı döneminde 10 bin işçi canında olabiliyorsa, burda bir sorun var demektir. Bu aç gözlü kattiler, bilerek ve isteyerek katliam yapmaktadırlar. Bunca önergeler veriliyor meclise, yıllık raporlar çıkartılıyor ve tedbir alınsın diye insanlar çırpınırken, bu vurdum duymaz sivil kıyafetli kattiler, hiç bir neticeye varmadıkları gibi, çabalarıda olmamıştır. yüzlerce işçinin kanını içmeye devam etmişlerdir.
Niçin bu ülke avrupa birliğinden ikinci sıradan, dünyadan ise, üçüncü sıraya gelmiştir işçi ölümlerinden.?
Bu kader değil ve bu bir katliam ve cinayettir. Yoksulluğun vurduğu yetmediği gibi, ölümlerin daha derin vurup tümüyle kahretmesi, geleceğin bunca boynu bükük nesillerin çoğalmasına sebep olmuştur. Her ocağa ateş düşüren bu canavara dur denilmeli artık.!
Bugün veya yarın allahın taktiri deyip, işin içinde çıkacaklardır. Bu çok büyük bir acı ve kederdir. Bu acıları yılda bir kaç sefer ailelere ve topluma yaşatanlara lanet olsun. Tüm, kömür ocakların kapatılmalı ve çalışanları da başka iş alanlarına aktarılmalıdır. İş güvencesi sağlanmadan, taşaron yapılanmaları ortadan kaldırılmadan, bu cinayetlere sebep olan her hangi kurum ve yetkili cezalandırılmadan, işçi emeği ve sağlığına, hak, hukukuna tecevüz edilmeden ve bütün haksızlıkları ortadan kaldırılmadan, biz bu cinayetleri daha çok yaşar olacağız..!!
Tüm ailelere sabır ve baş sağlığı diliyorum. Acıları acımızdır.!!
3 gün yas ilan etip sorunu çözeceklerini mi saniyorlar? İki gün işçiler yine o kara toprağın altına dalacak ve günde 40 tl. ye çalışmış olacaklardır. Sorunu toptan çözemezseniz bu yara hep kanayacak ve bu kara çark can almaya devam edecektir. Binlerce korumayla soma ya çıkarma yapan başbakan, nasıl halkın acısını dinleyecek ve nasıl onların yarasına merhem olmayi düşünecek? Bu göstermelik davranışlariyla ve timsah göz yaşlarına kimsenin itibar etmemesini arzu ediyorum.

İpek Bayrak..14.5.2014
Soma maden ocağında masur kalan işçilerin durumlarıyla ilgili iç açıcı açıklamaların olmayişi ve saatler geçtikçe tehlikenin boyutu büyümekte olup, hepimizi derin endişehlere sürüklemekte.! Yapılan açıklamalarda 200. 300 ve bazen de 400 işçinin olduğu söylenmekte.! Bu korkunç tablonun her yıl yaşandığı ve işçilerin yaşam güvencesi bir kaç gözü aç özel şirketlere devredilmesiyle daha bi korkunç hale getirilmiştir. İnsan hayatı sermayedarların cüzdanları arasında eriyip yok olmakta. Hiç bir tebdir alınmadan yılda yüzlerce işiçi ölümlerine sebep olunmaktadır. Bunun kader olmadığı, sadece emeğe, insan yaşamına, işçi haklarına ve çalışmanın karşılığın olmadığı gibi, işçi emeğini çalanların, alın terine saygı gösterilmemenin acısıdır yaşadıklarımız. Emekçinin ekmeğine zehir katarak, yılda nice öksüz çocuk ve dul eşler bırakılarak, onların yoksulluklarına , çaresizliklerine, sadece seyirci kalındığını ve ölenler ölüp gitmekten olduğu bir ülkenin gerçekliğine tanığızdır. Bu vurdum duymaz tavır ve davranışlardan vaz geçilmedikçe, biz bu acılarla daha çok yaşamış olacağız.!!

İpek Bayrak...13.5.2014
İŞTE YİNE GELDİK ERDİK BAHARA
GÜL AĞLADI BÜLBÜL BAŞLADI ZARA
YÜREKTEN AÇILDI BİN TÜRLÜ YARA
NAKIŞ, NAKIŞ İŞLER DERT BENİ GARDAŞ.

İpek Bayrak..13.5.2014

1 Mayıs 2014 Perşembe

AYRICA, 1 MAYİS HASRET GÜLTEKİN'İN, DOĞUM GÜNÜ.!

Bugün işçi ve emekçi günü kutlanırken, Hasret Gültekin'in de doğum günüdür. Bu kadar yaşamı seven ve coşkuyla kucaklayan bir güzel insan daha tanıyamamıştım. Hasret, benim kardeşimdi ve onun dünya ya bakışını, insana yaklaşımını, doğaya düşkünlüğünü, sevgi ve saygı boyutunu yazmaya gücümün yetmediğini anlatmak isterim. Bugün yaşamış olsaydı eğer, 1 Mayis kutlamasının en önünde olurdu bağlamasiyla.! Yüreğiyle dile gelen, sevgiyle bütünleşen, evrensel düşünceleri aşan ve çok kültürlü değerlerin varlığına özen gösteren, engin, bilge, coşkulu bir düşünce ve sanat insaniydi. Hasret, bu dünyanın acı ve kederine rağmen, seni tanımanın güzelliğini yaşamak bana nasib olduğu için kendimi çok şanslı hissediyorum. İyi ki benim kardeşimsin.! Sen giderken ben dünyanın en büyük yanlızlığını yaşadım ve halen yaşiyorum. Bazen okyanus kadar derin yaralar insanın yüreğinden açılır ve o büyüklükdeki çukurlaşan yaraların asla başka bir şekilde doldurulmayacağını biliyorum. İnsanın içindeki çukur insanın mezarı gibidir çünkü.! Onun adına yanlızlık denir.. Birgün bulaşana dek, sen kendine çok iyi bak.. Yanında bulunan tüm dostlara selamları mı söylemeyi unutma. O gülen yüreğinden öperken, iyi ki doğdun ve doğum günün kutlu olsun can Hasret'im. Buluşuncaya kadar hoşça kal..İpek Ablan..

İpek Bayrak..1.5.2014
BUGÜN BEN ERMENİYİM.!

Başbakan'lıkta yapılan açıklamadan, 24 Nisan 1915 Ermeni soykırımın genel yapısını hiç bir şekilde değiştirmeyecektir. Bu sadece uluslararası tepkiyi biraz azaltmaya yönellik bir açıklama olduğunu düşünüyorum.. Ermenilerden baş sağlığı diliyecek ve onların acısını paylaşacaksa eğer; onları anlamaya çalışarak, dinleyerek, kaybedilen, sürülen, öldürülen bunca insanın kederini anlamaktan geçer.. Bu topraklarda yurtsuz bırakılan ve özel mülkleri ellerinde alınan ermeni dostlarımızın, mülklerinin geri verilmesi, kırılıp parçalanan onurların tamiri ve yaralanmış yüreklerin tedavisi için özür dilenmeli ve saygı gösterilmelidir.
Hrant Dink'in, failleri belli olmasına rağmen onlara karşı herhangi bir cezai girişimin yapılmadığı gibi, katillerin ödüllendirilmesine kadar terfii yapılmış ve yeni görevlerle yeni makamlara getirilmiştir.
Başbakan, bir emirle ülkenin tüm taşlarını yerinde oynatırken, bunun için hiç bir çaba göstermemesi düşündürücü değil mi? Birgün bile Ermeni ve azınlıkta olan halkları, vatandaş olarak görmediği gibi, onları ağzına alacak ölçüde bir irade göstermediğini görüncede; yapılmış olan bu yazılı açıklamanın samimi ve inandırıcı bir yanın olduğunu düşünmek ise, hayalden ibaret olduğunu söylemek isterim..!!

Tüm Ermeni dostlarımın acısını paylaşır ve ayni acıların toprağına kök salmış halkların ortak kederi olarak görmekteyim. ACILARI ORTAK OLAN TOPLUMLARIN, KEDERİDE BİR VE ORTAKTIR.
Devlet, işlemiş olduğu cinayetlerden arınıp kurtulmadıkça; suç işlemeye devam edecektir.!!

İpek Bayrak..24.4.2014
1 MAYİS'A GİDEN YOL.!!

Başbakan ve iktidarı 1 Mayis işçi ve emekçi bayramına yasak koyması ortaçağın karanlık anlayışına ve yaşamsal tarzına uygun olacak bir tutum olsa gerek.!.. Ayrıca yıllar önce taksim meydanını işçi ve emekçilere açan, 1 Mayis'in bayram olarak kabul eden iktidar, meydanlara yasak koyarak kendisiyle çelişmesi de bir başka tutarsızlıktır. Ortamı germek, toplumu bölmek, insanları ayrıştırmak, parçalar halinde güçsüz hale getirip yönetmek amacındadır. Ama, unutukları bir şey var, akan bir nehirin önüne ne denli güçlü set yapmaya çalışırsanız çalışın, suyun akışını önleyemezsiniz. Su akar çatlağını bulur.!

Toplumsal ve siyasal taleplere cevap olarak baskı ve zulümle önlemek gibi bir aymazlığın içine girmek, ülkenin toplumsal dokularını bozmak anlamına gelmekte. Geziden sonra akıllanmayan başbakan ve ekibi, bu zorba tutumlariyla geleceğin türkiyesinde ki, büyük bir belirsizliğin de kaynağı olacaktır.

Meydanları kendi özel çiftliği gibi görmek ve açık olan her mülkü kendisine aitmiş gibi algılamak, çözümsüzlüğe gidecek yolu ayırmak anlamını taşımaktadır. Yarın yaşanacak olan her ne varsa, başbakan'ın ve iktidarın fermaniyla meydanları kausa sürükleyerek ve şiddettin en ağır tablosunu meydana getirmekle yükümlü olacaktır.

Bu haddini bilmez zorbaların tutumu ülkenin bıçak sırtında yürümesine yardımcı olacaklardır. Emek üretenden, işçisinden, kadınından, öğretmeninden, bilim insanından, doktorundan, üretenden, iş verenden, siyasetçisinden, hukukçusundan, kürdünden, ermenisinden, alevisinden, ezidisinden, öğrencisinden vs. toplumun tüm kesimlerden korkan ve korku üreterek yaşamına yön veren bu diktatörler, kendi örmüş oldukları ağın içinde gün gelir hapsolacak ve kendilerini zehirleyerek sonlarını getireceklerdir.

Korku bazen insanın eceli olur ve o korkulardan kurtulmadıkça, korkunun kendini bitireceği noktaya kadar giderler. Bir ülkenin başbakan'ı, yönetiği ülkeyi cehnneme çevirecek kadar hüküm verme yetkisini kullanırsa, o ülkeden demokrasi ve hukuktan söz etmenin ne denli anlamsız olduğunu bilmenin utancını daha çok yaşayarak yolumuza devam edeceğizdir.!

1 Mayis Meydanlarını yasaklamak ve o Meydanları kana bulamak, ülkenin bir diktatörün iki dudağı arasında nasıl sönüp gideceğini bir kez daha görmüş olacağız.! Her seferinde bir yalan ve korkuyla Meydanları halka kapalı tutmak, güvenlik gerekçelerini öne sürerek yasak getirmek, toplumu korunaklı hale getiremezsiniz. Güvenliği gerekçe olarak gösteriyorsanız; iktidarsınız gücünüz var ve halkı korumak, güvenliği sağlamak size düşmektedir.

Bunca karanlık cinayetler devlet tarafında işlenirken, taksimde öldürülen bunca işçinin hesabını vermezken, yasak koyarak katliamı desteklemek ve suçunu kabul etmek anlamına gelmektedir. Taksim güvenliğini sağlayamiyorsan, diğer meydanların güvenliğini nasıl sağlayacaksınız? Güvenlik bir bütün değil mi? Madem ki, siz yönetiyorsunuz ve her güç sizde mevcüt ise, bu korku niye? Derdiniz taksimi hiç bir zaman topluma açık tutmamak ve kendi kaleniz haline getirmektir.!

1 Mayis işçi bayramını kutlar, emeklerinin karşısında saygıyla eğilirim.
Yaşasın 1 Mayis emek ve işçi bayramı.

İpek Bayrak..30.4.2014
GÖNLÜMÜ EYLEDİN KENDİNE ESİR
SEVMEK'MİDİR ETTİĞİM KUSUR !
ZÜLFÜMDE ASILAN KEREM'DİR, ASLI
MECNUN GİBİ YANAR LEYLA ÇAĞIRIR.

İpek Bayrak...29.4.2014
Nehirler aksın gönlünde/
sevgiyle
kulaç açsın tüm yüreklere,
yok olsun yanlızlığın;
sarılsın dost,
saracak olan
dost kollarına.!

bir nefeslik ömrün 
heba edilmezsin;
boş hayal,
boş olacak yaşamına.
nice destanlar yazılsın
gelecekte olan yarına.!

sen yaşadıkça ben,
ben yaşadıkça sen,
umutla
çoğalırız yarına.!

kaç ömürlük şanstır bilinmez,
bizi, bizimle yaşatacak olan/
günü bugün yaşamaktır
yarına koşacak olan her can.!

zaman yoktur zamana
karşı yarışmak,
her ne yaşar isen
yaşadığın an.!

sen varsan
yine,
yaşayacak olan sensin
SENİN'LE olan.!

İpek Bayrak...28.4.2014
TAKMIŞ SIRMA KEMER İNCE BELİNE
ENDAMI BENZEMİŞ BAHÇE GÜLÜNE
İKİ KAHKÜL DÖKMÜŞ GÜZEL ANLINA
BİR BAKIŞLA SELAM VERDİ YÜRÜDÜ.

İpek Bayrak..27.4.2014
YÜRÜDÜM GÖLGEMLE GECEYLE GÜNDÜZ
ÖMÜR YORGUN ZAMAN YORGUN NE FAYDA
ÜSTÜMDE ÜŞÜYEN YILDIZLAR SÖNDÜ
BIR KAÇ BAHAR, MEVSIM GEÇTİ NE FAYDA.

Ipek Bayrak..26.4.2014
BOŞA EFKAR ETME HEY GAMLI GÖNÜL
AĞITLAR YAKARDIM DİL BENİM OLSA
KONAR GÖÇER OLDUM GURBET YELİNDE
AŞK İLE KOŞARDIM YOL BENİM OLSA.!

İpek Bayrak...24.4.2014
Her yıl binlerce çocuğun kaybolduğu, iş kazalarında öldüğü, tecevüze uğradığı, devlet ve aile teröründe hayatlarının kaybedildiği bir ülkede, çocuk bayramını kutlamak iki yüzlülük ve aldatmaca bir durum değil mi? Çocuk ve insan haklarında bi haberdar olmayan ülkemizde, çocukların yaşamsal haklarının elinde alınmış olması ve yılda bir kez çocuk bayramı adı altında kutlama yapılması, yaşanmış olan hiç bir gerçeği değiştirmemektedir.!! Bu ülkede çocukların yaşlarını büyütüp idam sehpasına gönderen zihniyeti de çok iyi bilmekteyiz. Asmayipta besleyecekmiyiz diye açıklamalarda bulunmuşlardı kan emiciler.!! Daha fazla kıymayin çocuklara efendiler.!!

İpek Bayrak..23.4.2014
ISLANDI YAĞMURLAR.!

Islandı yağmurlar 
kipriklerimde,
kaç mevsimde
kaç kış ve bahar
geçti ömürden!

sen yokken toprak
üşüdü tenimde
korkusuz,
dem vurdu
denizin dalgalarında
kıyıların uğultusuna.!

ninniler gibi
okunsa
künyem,
boş kalır
sol yanım
kendi ıssızlığımdan.

öfkem,
karıştı sonbaharıma
her mevsimden her geceye,
üşüdü
yanlızlığım,
hoyratla vurdu kederime.
SEN YOKTUN;
ben öldüğümden.!

İpek Bayrak..22.4.2014
SEHERDE UĞRADIM DOSTUN BAĞINA
GÖRDÜM Kİ GONCASI GÜLÜ PERİŞAN
NİCE HANÇER DEĞMİŞ GÖKSÜN AĞINA
KANAR İNCE İNCE YARA PERİŞAN.!

İpek Bayrak..20.4.2014
EFKAR VURDU BENİM GÖNÜL DAĞIMA
YIKILDIM TOZ İLE TOPRAĞIM ŞİMDİ
DAHA ÖREMEDİM KENDİ BENDİ'Mİ
FELEK VURDU BAŞA, DÖNERİM ŞİMDİ.


İpek Bayrak...19.4.2014
KESİLDİ TAKATIM FERİM KALMADI
HAYAT YORDU BENİ YORGUNUM CANLAR
AYRILIK BAŞIMA BELADIR BENİM
ÇÖKTÜ YÜREĞİME DARGINIM CANLAR.

İpek Bayrak...18.4.2014