HÜDÜĞÜN DÜDÜĞÜ.!!
Anlaşılan odur ki Başbakan, Gül'ün kulağını iyi çekmiştir ki, kulluğa razı olmayi kabullenip noterlik görevini yerine getirmiştir.
Başbakan, kulak çekmeyi çok iyi bildiği için, işlerinin nasıl yürüyeceğini ve hangi yörüngeden kaybolup olmayacağının hesabını bildiğinden dolayi, Gül'ü, kendi emrine alarak bir korunmaya ihtiyaç duymuştur.. İyi de Gül'ü kim koruyacak Erdoğan da, işte o belirsizliğini koruyor.? Bunu bilmiyoruz ama görünen o ki, ülkeyi tümüyle hizaya getirmeye çalışan bu zihniyet, daha bir acılı reçeteler yazarak Gül'ün onayinden geçirmeye tekrar çalışacaktır. Asıl seçimlerden sonra biz bir çok olaylara ve daha fazla baskıların yaşanmasına tanık olabilecek noktalara gelmiş olacağız.
Gül'ün her onayinden dolayi bunlar güçlerine güç katarak, biraz daha rejimlerini sağlama alarak yürüyeceklerini hesapliyorlardır. Ama, baharın getirmiş olacağı bir başka gelişmelerde mutlak olacaktır. Baskı yaşayan toplumların patlama noktasına getirecebilecek her türlü olumsuzluk, iktidarın başına çuval öremesi de mümkündür..
Kekeme olan, sağır ve dilsizliğini her seferinde ortaya koyan Abdullah Gül, bu ülkenin kalemini bir kez daha kırmış olması ve hükümetin olumsuzluklarına onay vermesi, geçmiş zihniyetinden bir gram kadar vaz geçmiş değildir. Abdullah Gül, yasaları çiğneyip, baskıcı rejimin baskılarına yenik düşerek süç işlemiştir.
Sınır tanımaz davranışlariyle, hukuksuzluklariyla ülkenin canına okumaya devam ederken, dudakların arasında laflarını gizleyen Cumhurbaşkanı, demokrasının herkes için bir ihtiyaç olduğunu vurgulaması da başka bir tahlisizliktir.
Sizin onaylayacağınız hiç bir yasayi tanımiyor ve takmiyoruz. Bu da böyle biline! Saygılarımla...
İpek Bayrak::::19.2.2014
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder