19 Ocak 2014 Pazar

YUREKLERIMIZI YAKIP KULE DONDUGU BIR KARA TARIHIN GUNU BUGUN.!! 19 ARALIK KARANLIGINA TAKILAN BIR GUVERCIN KANADI VE KANA BOGULAN BIR ULKE..!! HRANT'I, SEVGI VE SAYGIYLA ANIYORUM..

Ipek Bayrak...19.1.2014
GEL AGLATMA BENI ZARIN ELINDEN
CANA FIGAN, YARA HASRETIM DU$TU
KARA KI$A DONDU OMRUM BAHARI
YAZ MEVSIMI GECTI, GUZE SEL DU$TU.

Ipek Bayrak...18.1.2014
HRANT DİNK ANISINA.!

Güvercinler uçtu 
baş ucumdan,
kanadı kırık
kan içinden yaralı,
kana boğuldu
kan,
düştü can tenime
amansız ve zamansız
dört bir yanıma..!

kaç can
kaç yürek eder
bilinmezken,
bir yürek
bin memleket ederdi
her dem seninle.!

suyun akışı yorgun,
su akarken boğulur
göz yaşlarımdan.

haramilerin
karanlığı sardı
her bir yanımı,
ben Hrant olunca,
onlar zulüm
kamçıladı
dört bir yanıma.

baş eydirmezken
bu baş,
düştü
kimsesizlerin
yurduna.!

ana kucağı kadar
sıcak,
göz yaşlarım kadar soğuktu,
dönüştüm toprağın
her bir rengine.!

sen olmazsan
memleket,
memleket olur
senin kadar yanlız
ve SENİNLE.!

İpek Bayrak... 17.1.2014

Anısının önünde saygıyla eğilirken, adaletsizliğin yürek acıtan yanıyla, bu zorba faşist düzeni kınıyor ve lanetliyorum..!! Sen hep yaşayacaksın yüreklerimizden. Kal sevgiyle beyaz güvercinin kırık kanadı.!!
DEDİ Kİ YOK YOK.!

---1----

Dedim sırrın nedir
dedi hakikat,
Dedim yolun nedir
dedi keramet,
Dedim dilin nedir
dedi alamet,
Dedim kopan nedir
dedi kıyamet,
Dedim satan var mı
söyledi yok yok.!

Dedim sevgi nedir
dedi ki ruhum,
Dedim ateş nedir
dedi ki külüm,
Dedim leyla nedir
dedi ki çölüm,
Dedim mecnun dedir
dedi ki kulum,
Dedim bilen var mı
söyledi yok yok..!

Dedim yalan nedir
dedi ki halim,
Dedim talan nedir
dedi ki yolum,
Dedim edep nedir
dedi ki erkan,
Dedim insan nedir
dedi ki sultan,
Dedim köprü nedir
dedi ki vicdan,
Dedim satan var mı
söyledi yok yok.!

İpek Bayrak...

Bu soru cevaplı şiir'e uyarlanan şiiri, 5.5.2010 yazmış, Kültür bakanlığın ve unesco'nun korunması altında olan bir dilimi sizinle paylaşmak istedim. Oldukça uzun ve zaman zaman paylaşmayi uygun görerek, dostlarıma sunmaktan onur duyacağımdır.. Tüm yazdığım şiirleri, kültür bakanlığın ve unesco'nun direk, sayfalarından da mevcüt bulunmaktadır. saygılarımla...
NAZİM HİKMET ANISINA.!

Yaşamın kıyısnda geçti bir şair,
bir memleket kadar
sevdalı,
bin yürek kadar
hasret dokudu yüreklerimize. 

yazdıkça sarstı
ustaca,
şiirin
dilinde
dokudu
nakış gibi,
sardı her bir yanı
ŞAİRCE!

vampirlerin
kemirgenlerin,
arsızın
hırsızın
zalimin bile kol
bükemediği
bir yerden.

NAZİM'İN,
yazgısında
yazılan
nice ŞİİRDEN.!!

İpek Bayrak...15.1.2014

Büyük ustayi saygıyla selamlarken ve ondan devralıp, ona aktaracağımız milyonlarca yürek kadar gür ve bir ağaç kadar hür olacağımız, günün anısına. Yaş günün kutlu olsun büyük usta.!
Nice doğum yılından buluşmak umuduyla.!
ÖZLEMEK.!!

Tüm özlemim sanadır
her an,
bir bakışın bin gülüş eder
hey yar,
kifayetsiz kalır tüm kelimeler
seni anlatmak
senin kadar.!

bin ömür olsa
fedadır,
her teline
deydiği
bu can.

karanlığın mezardaydım
sanki,
taa, sen yoluma
çıktığın an.

nasıl anlatayim
seni bana
bilmem,
sen beni anlarsan
belki ben olurum sen.!

aşkın şarabındadır
içtiğim dem,
mest eyledi
gönül,
mestiyle
harmanlandı
bu dem.

kaçma bendeki
sen,
ben olurum SENDEKİ
BEN.!

İpek Bayrak..14.1.2014
Bu günlerde bazı sayfaları işgal eden faşist grupların bizleri veya bir çok dostları rahatsız ettiklerini belirtmek isterim. Aleviler adına Kürtlere, Ermenilere ve bazı azınlık toplumlara saldırıda bulunmaktadırlar. Bu çirkin saldırıyı kınıyor ve lanetliyorum.. Hiç bir alevinin bir gruba ve topluma saldırmadığı gibi, onlara yapılan bu haksız davranış ve karalama kampanyasına karşı herkesin duyarlı olmasını arzu eder, saygılar sunarım..

İpek Bayrak...13.1.2014
BENİ GÖRÜP YÜZÜN ÖTE ÇEVİRME
AŞKIN ATEŞİYLE YAKIP DEVİRME
KAŞLARINI ÇATIP YERE İNDİRME
BEN AŞIĞIM AŞKIN DİVANESİYİM.

İpek Bayrak...12.1.2014
YARGININ YARGILANDIĞI ÜLKE.!!

İktidar kavgalarına kurban edilen yargı, ülkenin yargısı ve bizlerin yargısı olamaz. İki haneli yargı sistemine odaklanan ülkede toplumsal değerleri gözden geçirip, doğru karar verecek bir yargı asla değildir. Hukuk herkese lazım derken, bunların anlayacağı hukuktan herkes diye bir kaygı ve vicdan olgu asla yoktur!!.
Demokratik YARGI sistemini geliştiremeyen hukuk ve adalet anlayişinden uzak bir devletin her dönemde başka bir canavarı yaratıp duvara toslamayla meşkul olurken,ülkenin tüm enerjisi kaybedilmektedir.. Bu yargı benim yargım ve yargıçlarım değilse canı cehnnemeye kadar yolu vardır. Birbirini yerken, ülkenin tüm değerlerini, anlayişini ve dokusunuda yerle bir etmektedirler. Bu yargının içinde kaç devrimci demokrat, aydın, alevi, ermeni, kürt kökenli vs. yargıçlara yer vermişte, bizde bunların adına kaygılanıp, kendimizi paralamaya çalışıyoruz?
Bunların kavgası hiç birimizin kavgası olmadığı gibi, iki yeşil sermayecinin kavgasıdır.
Ne istedinizde vermedik cümlesi yetiyor her şey anlatmaya, fakat iktidarı paylaşırken, sermayenin gücü, paranın kokusu ve inançların değerinden daha üstün görüldüğünden dolayi, kızışmanın nerde duracağıda belli değildir. Öyle bir acımasız yapı ki, dokunduğu her yeri yakıp yerle bir ederken, siyaset yapılanması içinde kendi inanç yapılarını da acımasız bir şekilde eriterek yollarına devam etmektedirler.
Bu kavganın yanlısı olmak, şu diğerinden daha üstündür mantığını yürütmek ise, aptallıktır.
Bu sistemden bu kadar dibe vurmuş ve yargının bulunduğu alanlar her gün biraz daha çürümüş ve kokmuş olarak görmekteyiz. Ülkenin dibine dinamit koyanlar tümüyle bu zihniyetler değil mi? Ülkeyi açık cezaevine çevirenlerin, hukuk anlayişinde demokrasi, hak ve adalet çıkamaz. Özgürlükleri tırpanlayanların hukukunda civciv bile çıkamaz.

Onun için bu kavganın iki tarafı var ve yedekte tünen bir kesimin kısa vadeli hamleleri bazen gözümüze takılsa bile, bunların ülke adına, demokrasi özgürlükler adına, avrupa hukuk değerlerin ölçülerine göre bir şey teşkil etmemektedir.
Birgün demokratik yasalar oluşur ve ülkenin tüm yargısı ve sistemi değişir, yukarda saydığımız toplum kesimlerinde ortak bir değer geliştirilirse, belki bir ihtimal devletin, iktidarın ve yargının vermiş olduğu zulümden ülke kurtulmuş olacaktır.
Kimi yargıçlarda devleti kutsal bir varlıkmış gibi korunup kollanmasına katkı yapmak için bunca yıldır halka kan kusturmakla meşkul olurken, bugün gelişen bu çarkın korunup güçlenmesinede katkı yapmıştır.?
Devleti insandan üstün tutan bu canavarca yaklaşımından bu ülke kurtulmadıkça, buranın yargısıda, eğitimide, sağlık sektörüde, tüm ekonomik değerleride dibe vuracaktır. Asıl çöküntü adaletsizliğin, eşitsizliğin, haksızlığın, yoksullaşmanın, ayrışmanın, bölmenin çok köklü bir şekilde yapılmış olmakla başlamıştır. Ya develetin, ya da hükümetin diktatör yapısına veya cemaatin yargısına veya kaderine terk edilmiş olacaksın diye bir dayatmanın geliştiğini görmekle kalmayip, daha bir şekillenmiş haline tanık olmaktayiz. Her türlü yolsuzluğun yapılmış olmakla beraber tüm talanlarıda engellemiştir.

Bu bir tuzaktır ve bu tuzağa yem olmamakla beraber, güçlü bir mahalefetin oluşması, tüm güçlerin bir arada tutup geliştirilmesi, ezilen toplumların tümünün gerçek bir örgütlemeyle yaşam kanallarına çekilmesiyle, belki geziden gelişen mücadelenin çok daha üstünde olabilecek bir muhalefetin geliştirmekle beraber, köklü bir değişim söz konusu olacağını düşünüyorum.. Yoksa hükümetin yapmış olduğu pansumanla hiç bir tedavi değil, daha bir yaranın büyümesine yol açacaktır. Buda meclis ve başka kurumlarda yaşanan teksas filimlerini izlemiş olmaktan geri kalmayacağız anlamına gelecektir. Ülke çok yoruldu ve hepimiz çok yorulduk. Ne olacaksa olsun gayri.!! Saygılarımla...

İpek Bayrak..12.1.2014
SEN YOKKEN.!

Sarmaşıklar sardı ömrümü
üşüdü gecelerim,
baharla gelen kışa
döndü sonbaharım.

virandır
varlığım
sensiz
ve nefessiz
kalan düşlerimde.

üşürüm
yanlızlığımdan
üşürüm.!

kötülüğün
kör kuyusundan
yusuf kadar
yorgun,
kerem kadar aslıdır
her bir yanım.

leyla'nın yandığı
mecnu'nun çöl
gezdiği
çölün
kıyısındayim.

ben her gece üşürüm
düşümden.!

kal dersem kalacakmiydin
efkar basan
karlı dağın dumanından?

gökler gürledi
deli gibi başımdan,
ağladı
yüreğimin kanayan
dermasız
derdine.

ayak bastığım
yerden,
yerler kaydı
cehnnemimden,
sen yokken
ben hiç olmadım seninle.!!

İpek Bayrak..11.1.2014
GEL BENIM SEVDIGIM SELAMIN KESME
BANA GURBET SANA AYRILIK DU$TU
EKMEGIM A$IMA ACI TUZ KATMA
AKTI GOZ YA$LARIM SELE YA$ DU$TU.

Ipek Bayrak..10.1.2014
UC DEVRIMCININ ANISINA.!!

Uc fidan kadardik
cogalip buyuduk
sonsuzluk yolculugunda,
bir $ehrin tabutuna sigindi
her bir canimiz,
soldu
can tenimiz can icinde
can yorgun.

ne cok kederim var
$ehirlerin
kederinden,
i$iksiz golgelerimden
yanlizim
hey goul,
seninle
tek olan tek yolculugumdan.

belki bir ananin
yazgisi kadardi
kandinligim,
bir zalim el degdi
yaban diyarindan.

kusatildim haince
kaldim bir
tufan ortasindan,
birle$ti tum isimler
sakinenin kunyesinde.!

Ipek Bayrak..9.1.2014

Haince katledilen bu uc fidani sevgiyle anarken, mucadelerinin onunde saygiyla egilirken, bu kataliamin karanlikta kalmamasini dilerken, yaktiklari i$ik halklarin yolunu aydinlatacaktir.. Saygilarimla...

9 Ocak 2014 Perşembe

METİN GÖKTEPE ANISINA.!

gök gürledi 
haşmetinde.
bin kere
yıkıldı
duvarlar,
bin kere
kuruldu bu düzen.

bu bir yazgı değil,
vahşetin tam ortasında
vurulan bir yoldaşın
haykırışıydı.

dilim susar belki
bir an,
yüreğim sonsuza kadar
haykırıyor
cellatların suratına
tükürürcesine.

anamın kucağındaki
ninlere
sığındı ağıtlarım,
her yürek
beni andıkça
yaşarım.

ben metin,
sen sevdam
hasretliğim kadar
özlediğim özgürlüksün,
her yaşam kadar
özgürlük.

susmayacak hiç bir yürek
sen yaşadıkça,
bizimle olan sen,
seninle olan biz
var oldukça..

İpek Bayrak..8.1.2014

Metin Göktepe'nin, anısının önünde saygıyla eğilirim. Tüm dpstlara selamlar can Metin, seni hep anacağız ve çokta özleyeceğiz. Yüreğimizdesin. Sevgiyle o güzel yüreğinden öpüyorum..
GÖNÜL KALK GİDELİM DAĞLAR ARDINA
VARIP GÖÇ EYLEYİM YARIN YURDUNA
KİMSELER BİLMİYOR KİMİN DERDİ NE !
AHU, FİGAN OLDU DİYARIN SENİN.

İpek Bayrak...7.1.2014
Roboski katliamın üstünü örtmek, başka katliamlara yol açma çabasına girmiş olmanın yolunu açmıştır bu verilen son kararla.. Roboski ve ülkede gelişen tüm katliamlar devletin eliyle yapılmış ve hukuk denen hukuksuzluk ise, vatandaşa değil, devletin hukukunu korumak için varlığını sürdürmüştür. Öyle bir ülke ki, vatandaşın hakkını koruyacak hiç bir mercih ve baş vurulacak hiç bir yer yoktur. Bu ülkede her kurum devleti korumak için var olmuştur. Bu nasıl bir çürümedir ki, yıllarca uğraşılsa bu pislik ve haksızlık temizlenemez?
Roboski ye takipsizlik kararlarını verenler, ülkeyi hortumlayip tanal eden hırsızlarıda en kısa zamanda suçsuz bularak berat ettirecektir. (ÜLKE İÇİN HAYIRLI OLSUN) Saygılarımla..

İpek Bayrak..7.1.2014

8 Ocak 2014 Çarşamba

Bir çocuktur hayat,
gülüşlerimize kattığı
keder,
gözler uykulu
yorgun döşeğinden
vurgun
yemiş 
bir çocuktur
yatan hayalimden.

sen uyanmazsan
ben uyuyacağım
anla beni çocuk.!

kalk yürü
zalimin üstüne
bitsin bu sefallet,
yırtılsın
kara kefenin
kolları.

ana bir yar gibi ağlarken,
baba bir diyardır
yanı başından bekleyen,
bir çift yürekle
ve dokunan iki göz
damlası kadardır
içindeki acı.

Uyan çocuk
büyümeden kederin
izlerisilinsin,
bizimle olduğun kadar.!

İpek Bayrak..6.1.2014
Ülkede kaç haftadır yer yerinde oynarken, cumhurbaşkanı yerinde bir türlü oynayamadı. Hırsızlık, yolsuzluk, haksızlık, hukuksuzluk ve iki paçavra arasında debelenen ülke de her ne hikmetse, cumhurbaşkanı bir türlü ses duvarlarını aşıp bir beyanda bulunmayişi çok garip.! Haftalar geçmesinde sonra bir iki tıntın yaptı ve kendisi bile söylediklerinden kesin bir şey anlamamış olmalı ki, hiç bir gündem bile yapılmadı.
Dünyada ki sağırlar bile bizim ülkenin hırsızların tüm kimlik ve künyelerini bilirken, bizdeki sağır osmanın pek duyduğu önemli bir hadise olmamıştır anlaşılan.!! Hukuk paçavraya çevrilmiş ama, hiç kimsenin yeni ve demokratik bir anayasa yapalım havasında olmayişide bir başka şekilde insanı düşündürmekte. Anlaşılan kabile yönetimi devam edecektir. Saygılarımla..

İpek Bayrak..5.1.2014
SİYASETİN KİRLİLİĞİNE FEDA EDİLEN HATİP DİCLE.!!

Beş BDP'li Vekillin özgür kalması kadar önemli bir durum yok tabii! Ama ayni davalarda yatan binlerce insanın ve Hatip diclenin durumu ne olacak ve nasıl bir yorumla gündemleşecek, onu henüz konuşan veya tartışan yoktur.
Öyle saniyorum ki, Hatip Dicle, siyasetin kirine veya olumsuz giden anlayişin içinde kaybedilip, hiç konuşamama reflexsine teslim edilmiş olmasıdır.. Cemaat ve İktidarın kapışmasına kurban edilenlerden biri olsa gerek. Millet vekilliğin düşürülmesi ve onun oylarıyla ikide bir endamı gösteren AKP'li Onat hanıma hak verilmesinin haksızlığını yaşiyor olduğumuzun göstergesini yaşiyoruz. Bunu kınarken, siyasetin ne denli bir kirliliğin içinde debelendiği, hukukun çiğnendiği, anlayişların değiştiği, toplumsal duygu ve duyarlılığın hiçe sayıldığını görmek, insanın içini çok acıtan bir hadise olarak karşımızda durmaktadır.

Akşam kısmende olsa, kendini aşamayan veya köşkün duvarlarının dışına bile sesini duyuramayan bir Cumhurbaşkanı'nın ne konuştuğunun hiç anlaşılmaz bir dille ve kendisinin bile kendini anlamadığını hissetmenin hayretiyle uyanır gibi oldum.:))) Ülkede taş üstünde taş durmazken Cumhurbaşkanı ayni yerde dururken, bu taşların bu kadar neden oynadığını bilmez kadar bir acizliğin içinde kaldığını görememenin hayretiyle izledim.
Kendi yetki alanını bilmeyecek kadar aciz olanların yönetiği ülke ancak bu kadar olabilir. Bu anlayişa teslim olanların ülkeye nasıl bir gelecek sunacaklarını bilmemenin kahrını bir vatandaş olarak yaşiyorum.

Kendini hep cumhurbaşkanı olarak algılaması ve cumhurbaşkanlığın görevlerinin ne olduğunu bilmemesi ne garip bir talihsizliktir bir ülke için. Korkuluk duvarların ardında kendi sesine bile ses veremeyen bu zattın, ülkenin bu gidişatına dur diyecek niteliğe hiç sahip olmadığını, cemaat ve hükümet arasındaki uzun ve kısa dalgalı ceriyan çarpmalarından bi habersiz gibi görünmesi, hukukun bu kadar anlamsız bir noktada eriyip toz buz olması, bölünen, talan edilen ülke değerlerin üzerinde saat saat ve dakikalara bile meydan verilmeden oynanması, hırsızlığın, talanın, hilenin, kirliliğin bu denli korunmasının bedelli ve yükü ülkenin omuzlarına atılmış olması, bir başka noktalara bizleri taşımaktadır.
Zehirlerini akıtan bu unsunrlar sadece kendilerine iğneyi sokmazlar, ülkenin ekonomik, sosyal, siyasal, toplumsal dengeleride zehirleyip, alt üst etmektedir.

Cezaevlerindeki durumlar ortada, kürt sorunu, alevi sorunu, emekçilerin sorunu, işçi kıyımlarının, trafik kazalarının, meydanlarda hergün kadın ölümlerinin, azınlıklar sorunu, hak ve özgürlüklerin alanı derken, çözümsüz kalan öncelikli yaşamsal değerlerin her seferinden yara alıp ertelenmiş olması ve iktidarın kendi hırsızlarının korunması için vermiş olduğu mücadelenin dişleri arasında kaybolmuştur.

ÜLKENİN BAŞINDA OLAN BİR CUMHURBAŞKANIN BÜTÜN BUNLARDAN BİR HABERDAR OLMAYİŞİ, NE KADAR HAZİN BİR SONUCUN BAŞLANGICINA HİZMET OLDUĞUNU ANLAMIŞ OLDUĞUMUZU BELİRTMEK İSTERİM. SAYGILARIMLA..

İpek Bayrak..4.1.2014
GÖNÜL KALESİNE YASLANIP DURDUM
AŞK DOLUSU CAN EVİMDEN VURULDUM
GÖÇÜM ALIP GURBET ELE YÜRÜDÜM
DİYARDAN DİYARA SÜRDÜN YAR BENİ.

İpek Bayrak..3.1.2014
ÇOKTAN BERİ YOLLARINI GÖZLERIM
GEL SEVDİĞİM SANA İNTİZARIM VAR
KOYDUN ATEŞİNE YAKTIRDIN BENİ
KIYAMETTE KADAR AHUZARIM VAR.

İpek Bayrak.. 2.1.2014
MERHABA DOSTLARIM MERHABA SIZE
ZAMAN TUNELLINDEN COK GELIP GECTIK
ACILARA EFKAR VERIP DAYANDIK
KAC YILA, KAC OMUR SUNARAK GELDIK.

Ipek Bayrak...1.1.2014

Tum Dostlarimin yeni yillarini tekrar kutlar, esenlikler dilerim..Sevgi ve saygilarimla..