22 Şubat 2016 Pazartesi

''KERBELA KANAMAYA DEVAM EDİYOR.!''
''Kerbela, zalime karşı bir direncin ve baş kaldırının adıdır.'' Direnişin senbolu olan Kerbela halen kanamaya devem ederken, günümüz yezid'i ile bizleri tekrar buluşturmayi yeniden sağlamıştır. Şengal da, Kobani de, Suruç, Ankara ve ortadoğunun göbeğinde yaşanan zulüm ve kıyım ayrıca hergün- her saniye ülkemizden de yaşadıklarımız vahşettin ne kadar derin olduğunu göstermektedir..
İşte, tam bundan 1334 yıl önce işlenen bu kanlı katliam, ortadoğu ve islam corafyasıda tüm hızıyla devam ederken, ülkemizi de teyyet geçmediğini bir kez daha görmenin utancını yaşiyoruz.
Zalimin mazlumu ezme ve teslim alma hadisesi değildir sadece; ayni zamanda insanlığın teslim alınması olduğu gibi,vicdanların ve onurlu duruş sergiliyenlerin teslim alınma mekanizmasıdır. Bugün ki iktidar aynalayişi içinde olanların ayni yol ve yöntemle toplumsal şiddetti tetikleyip, insanlığın vicdanına kurşun sıkmaktadırlar.
Bunu yapmaya çalışırkende, hukuku çiğneyerek, demokrasiyi yok ederek, adalet duygusunu ortada kaldırarak, korku salarak, kaoit ortamlar yaratarak kendi usul ve yöntemlerini devreye sokarak haret etmektedirler.
Kimi koltuk, makam, saltanat, güç ve zenginlik karşısında küçülmeden, bükülmeden başını verirken, kimisi de sadece onurunu değil, omurgasını bile satarak bu gücün sahibi olmaya çalışmaktadırlar.
Bir iktidar kavgasının veya güç sahibi olmanın yolu ve yöntemi o gün nasıl meydana geldiyse, bu günde hedefini şaşırmadan devam etmek istendiğini görmekteyiz.
Onun içindirki; Kerbela olayi, insanlıkta unutulmaz izler bırakmış ve derin izdiraplara yer bırakmış bir dramdır.
O gün de çocuklar sussuz bırakılıp zehirli oklarla bedenleri parçaladılar, bu günde ayni yöntemlerle çocukların ciğerlerini söküp yediklerine tanık oluyoruz..O gün İmam Hüseyin'in başını bedeninde ayirip tepsilere konup üstünde kutlama yaptılar, bugün de bu yöntemlerle eline geçen her kim varsa, başını bedeninde ayirip sokakta top oynayarak kendi zalimliklerini tüm dünya ya göstermektedirler..
Kerbela Olayı, özetle Yezid’e biat etmeyen, onun haksızlıklarını onaylamayan Hz. Hüseyin’in dramatik hikâyesidir.
Hz. Hüseyin’in Kerbela da Yezid’e karşı göstermiş olduğu direngenlik, Aleviliğin biat etmeme kültür ve siyasetini belirlemesinde önemli bir yer edinmiştir. Sonraki dönemlerde siyasetini belirlemesinde etkili olmuştur.
Özellikle; Alevi toplumunun tarihsel sürecine baktığımızda bunu çok net olarak görmekteyiz: Selçuklu ve Osmanlı döneminde Baba İlyas, Şeyh Bedrettin, Kalender Çelebi, Pir Sultan, Hamdullah Çelebi, ya da daha öteye gidildiğinde, Ennel Hak ( Mansur) Seyyit Nesimi, günümüzde Seyyit Rıza, Alişer, siyasi sol hareketlerin önderlerinden olan İbrahim Kaypakkaya, Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan, Yusuf Aslan, Mahir Çayan ve kürt halk önderlerinde olan binlerce devrimci savaşçının ve adlarını sayamayacağımız bunca yiğit insanların nedzinde Mazlum Doğan, Kemal Pir, Sakine Cansiz vs. vs.gibi canlar mazlumun hakkını savunmuş, muktedirlere biat etmemişlerdir.
Zorunlu din dersi uygulamasında AİHM’in kararını yok sayan iktidar, “Sünniliği” dayatarak Alevi çocuklarını asimile etmeye devam etmektedir.
Bu uygulamalardan rahatsız olan toplum ne zamanki demokratik bir talep için sokağa çıksa, iktidarın kolluk gücünün pervasızca müdahale yapmakta ve yer yer şiddet kullanarak susturmaya çalışmaktadır.
Günümüzde bulunduğumuz coğrafyada, özellikle Ortadoğu’da yaşanan emperyalist güçler, yeniden paylaşım planlarıyla yapılan kirli savaşlarla her gün onlarca masum cana kıyılmaktadır. “İnsanlığın ortada kaldırılıp yok edilmekten olan Her Yer Kerbelâ’dır.”Bizim için.!!
Tarihi katliamlarla özdeşleşmiş bir toplum olan Aleviler, Ortadoğu halklarının yaşadığı bu katliamları “Kerbela Katliamı”ndan ayrı göremez. Yas-u matem süresince Ortadoğu’da katledilen Êzidi, Kürt, Türkmen, Arap ve ne kadar farklı milletten ve inançtan insan varsa gülbanklarında onları da yâd ederler. Kerbela katliamını yapanları lanetledikleri gibi, bu katliamları yapanlarıda lanetler okurlar. Mazlumun göz yaşı, acısı, kederi hep aynıdır. Her kimki, mazlumlarda yana bir tavır ortaya koyuyorsa, kendi onur ve namusunuda korumuş olan kimselerdir.!
Kerbelaların yaşanmadığı bir dünya özlemiyle...Ayrıca; bugün Hıdır Aslan'ın idam edilişin yıl dönümü ve Hıdır Anlan'ı sevgi ve saygıyla selamlar, anısının önünde saygıyla eğilirim..
İpek Bayrak..25.10.2015

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder