22 Şubat 2016 Pazartesi

''Dil bir toplumun yüreği, karekteri, düşü, hayali, yaşam tarzı, EDEBİYATI, FELSEFESİ, varlık sebebi vicdan ve VATANIDIR. Dil toprak gibidir, verim ve karekter yapısını topraktan alır!' 'Zenginliği de ondandır'.
Toprağı ana bellemiş verimliliğimizi ondan almışsız, anamızın konuştuğu dilden şekillenip hayat bulmuşuz.
---Toprağı, suyu, ağacı, kurdu kuşu, börtlü- böceği ve doğanın tüm renklerini ana dilimizle öğreniyor ve hayatta onunla başliyoruz. Bugün dünyanın bir çok bölgesinde ana dili sorunu çözülmüşken, ülkemizde kürt dili üzerinde soykırım ve katliam yapmaktadır.
---Her birimizin yaşamından anadilimiz üzerindeki yasaklardan dolayi çok hırpalanıp, horlanırken, küçümsenip dayakla terbiye edilmeye çalışılmışızdır. Zorbalık ve zulümden sınır tanımayan bir ülkenin ''kürdü olmuş ve en acımasız bir şekilde cezalandırılmışızdır.
---Bu nedenle: sınırsız acılara terk edilmiş sınırları çizilmiş ''vatansız''bir varlık gibiyiz herbirimiz. Bunu çok iyi biliyoruz ki, ''ülkesi olmayanın vatanı olmazdı, vatanı olmayanın dili de olmaz!'' Ben Kürtçe ağlarken, onlar Türkçe vurmaya çalışıyordu ve kendi dilleri üzerinde benim dilimi öldürürken, beni de kendi dilimle beraber öldürmeye çalışıyorlardı.
--Dil yaralı olunca, üstünde yaşadığımız toprak, su, hava, ateş ve yaşamın kendisi de yaralı olmaya devam ediyordu. Bu nedenle yok edilmek istenen bir dilin kutlaması da olmazdı elbet!
İpek Bayrak..
21.2.2016
'Uyan artık uyan derin gafletten
Derdinin dermanı ilacı sende
Kurtul cehaletten, kötü gidişten
İlim- irfan- mektep- kitab-ı sende!'
İpek Bayrak..
20.2.2016
Şu cümle alemi seyran ederken
Beyhüde bakışlı ele gücendim
Bunca acı, bunca keder bu niye?
Bizi yakan ateş,nara gücendim.
İpek Bayrak.
12.2.2016
''Kürd'ün ölümünü seyreden Türk'ü, Alevi kıyımına karşı çıkmayan Sünni'yi, Ermeni soykırımını görmeyen Yahudi'yi, Kadın cinayettini algılamayan erkeği ve ezilen tüm halkların acısını paylaşmayan KÖR, SAĞIR, DİLSİZ, VİCDANSIZ ülkeye Lanet olsun. ''Benden sana ait hiç bir şey yok artık!''
İpek Bayrak.
10.2.2016
Viran bahçesinde bülbül ötmüyor
Yıkıldı ocaklar duman tütmüyor
Bundan gayrı sana gücüm yetmiyor
Halkımız uykudan uyanmadıkça!
İpek Bayrak
9.2.2016
İndirin tahtında şu kanlı bayı
Sanmasın kendini fedai dayi
Ülkenin başına türlü belayi
Sardı kefen gibi itin birsi!
İpek Bayrak..7.2.2016
'Ekvador'u saray bahçesi sananlar, barbarlıklarını kadın ve insanlar üzerinde rezil olmayi göze alacak kadar ''şuursuz,'' hareketle tüm dünyaya göstermekten bir sakınca görmediler!
____Dünya görsün ki Kürt, Alevi, Ermeni, Sosyalist, Aydın, Devrimci ve Ezilen Türkiye halkların diktatörün hışmıyla nasıl telef edildiği, insanlığın insanlıkta çıkıldığı, bodrum katlarında, sokaklarda çürüyen insan bedenlerin parçalanıp kurda -kuşa yem edildiği, şehir ve kasabaların yakıldığı, BU ZULMÜN BAŞKA BİR ZULME BENZEMEDİĞİNİ GÖRSÜNLER!
İpek Bayrak.
6.2.2016
'Ah be gönül kor düşürdün özüme
Uyku girmez oldu ela gözüme
Kulak versen feryadıma sözüme
N'olur aşk çölüne sürdürme beni!'
İpek Bayrak..
3.2.2016
Dünya ile dargın geçti şu ömrüm
Gülüp eğlenmeyi dar ettin felek!
Bana cefa, yele eğlenmek düştü
Savurdun külümü toz ettin felek!
İpek Bayrak..
31.1.2016
'Kim demiş ki böyle gider bu devran
Kimi atlı gider kimisi revan
Bir gün dağılacak bu sisli duman
O gün göreceksin sonun diktatör!
İpek Bayrak..
29.1.2016
'İnsanlar öldürüldükçe sessizlik büyür, sessizlik büyüdükçe insanlık ölür' 

İpek Bayrak..
26.1.2016
Gönül ne ağlarsın zarın elinden
Efkar senin, azap senin, dil senin
Daha varacağın menzil çok uzak
Yaban senin, gurbet senin, yol senin.
İpek Bayrak..
23.1.2016
''Biz gördük evreni,o bize kafi
Sevgiyle bildik hayat-ı safi
Boş konuşup, boşa etmeyiz lafı
Söz bileni ehl-i irfan biliriz''
İpek Bayrak..
21.1.2016
''Uçar mı güvercin kolsuz kanatsız
Kırdılar dalını kolunu gardaş
Yaban eli deymiş gülün yaralı
Bülbüller öter mi dalında gardaş
İpek Bayrak..
19.1.2016
Sevgi ve saygıyla anıyorum.. ''Unutmayacağız, unuturmayacağız''..
''Öldürdünüz tüm çocukları içimde
yaralı bakışları kaldı düşümde,
hepsi üşümüş, hepsi kan içinde
bir ben kaldım ben içinde
savrulup kül oldu hayalim
kaldım toz duman içinde
büyümeden ölür çocuklar,
benim memleketimde.'
İpek Bayrak..
16.1.2016
Adaletin her gün katledildiği, hukukun ırzına geçildiği, katillerin aklandığı, mazlumların vurulduğu, yoksulluğun arttığı, çocuk ve kimsesizlerin sokaklarda öldüğü, insanlığın kirlendiği, işçilerin iş güvensizliğinden dolayi katledildiği, hiç bir canlı varlığa hak tanınmadığı, haksız kazanç elde eden hırsızların el üstünde tutulduğu, sokaklarda devlet şiddetinde insanların avlandığı, insan kafasının kesildiği, kadınların linç edilip öldürüldüğü, devletin başında olan hırsızın aklandığı, sokaklarda yıllardır çocukların kemiklerini arayan anaların, feryadına kulak vermeyen ve her türlü haksızlığa boyun eğen bir ülke istemiyorum.!!! Bütün kötülüklerin yok olacağı bir dünya ve ülke diliyorum. Yeni yılınız mutluluk, sağlık,barış ve kardeşlik getirmesi dileğiyle, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
İpek Bayrak..30.12.2015
ROBOSKİ!!
''Roboski ağlıyor içimde''
nuh tufanı değmiş yarama
kaniyor çocukluğum,
kanıyor yaram
bir anne'nin çığlığından.!
Ey memleket
ölürken düşlerim sende,
ben çoktan öldüm masumiyetimle.!
Bir faişenin günlüğünden
bir tek cümlesin sen,
Ferişta olsa düşlerin
hayalim kadar etmesin.
Yorma beni
yormaki;
çocukluk günlerim
anılarımda kalsın.
Umuduma kefen biçilirken;
geleceğime mezar
kadar bile;
ETMESİN.!!
İpek Bayrak..28.12.2015
''GÖNÜL PINARLARIM AKMAZ BUZ GİBİ
AŞKIN İLE ERİYORUM TUZ GİBİ
ÇIKSAM YOKUŞUNA, İNSEM DÜZ GİBİ
N'OLUR DAĞLARINDA AŞIRMA BENİ.!''
İpek Bayrak..
24.12.2015
''MARAŞ NE İLK, NE DE SON KATLİAMDIR.!''
Devlet her sıkıştığında islami grup ve ülkücü faşistleri devreye sokarak Alevileri, Kürtleri, Devrimci demokrat ve kendisine muhalif olan toplumlara katliam yaparak devre dışı bırakmaya çalışması yeni bir yöntem olmadığı gibi, gelecek açısında da ayni katliamların sinyalini vererek diktatör ve tek adamlık bir ülkenin inşaasını yaratmaktadır. Zulüm o kadar kök salmış ki, konuşanın dilini, yazanın kalemini, fikir üretenin başına çullanırken, sokaklardan gençleri vuramaya devam etmektedir.
"Komünistleri bırakmayın, Allah yoluna kesin, Sütçü İmam aşkına vurun",diye naralar atarken "Bugün cihad günüdür diye bağırmaya çalışırken, bir Alevi öldüren cennete gider", "Alevileri öldürelim, memleketten temizleyelim", "Alevileri öldürün, şahit kalmasın" diye bağıran faşist ajitatörlerin sürüklediği kalabalıklar Alevilerin yaşadığı Yörükselim, Yenimahalle, Serintepe, Mağaralı, Karamaraş mahallelerine saldırdılar. Bu mahalleler taranıp, bombalanıp, kundaklandıktan sonra muhasara altına alındı. Ölülerin taşınması, yaralıların hastanelere götürülmesi engellendi, hastaneler kuşatıldı; insanlar kadın, çocuk, hamile, yaşlı, hasta, yaralı ayrımı yapılmadan öldürüldü.
Faşistlerin "Aleviler dinsiz ve sünnetsizdir" provokasyonuyla gözleri kararan saldırganlar, insanların pantolonlarını indirip sünnetli olup olmadıklarına baktılar. Alevi mahallelerinin yanı sıra, Sünni mahallelerinde de önceden işaretlenmiş Alevi evlerine baskınlar yapıldı.
"Bir Alevi öldüren beş kez hacca gider"
Ertesi gün Alevilerin oturduğu bir kıraathane bombalandı; 21 Aralık'ta iki Tüm Öğretmenler Birleşme ve Dayanışma Derneği (Töb-Der) üyesi bir öğretmen öldürüldü. 22 Aralık günü, bu iki öğretmenin cenazesini taşıyan kalabalığa, faşistlerin "komünistlerin, Alevilerin cenaze namazı kılınmaz" diyerek tahrik ettikleri kalabalık saldırdı. Bağlarbaşı camii imamı Mustafa Yıldız cuma vaazında şu "öğütleri" vermişti:
"Oruç tutmak namaz kılmakla hacı olunmaz, bir Alevi öldüren beş sefer hacca gitmiş gibi sevap kazanır; bütün din kardeşlerimiz hükümete ve komünistlere, dinsizlere karşı ayaklanmalıdır; çevremizde bulunan Alevileri ve CHP'li Sünni imansızları temizleyeceğiz diye nutuk atıyorlardı.."
Kalabalık dağılıp cenazeler ortada kalırken; güvenlik güçlerinin müdahalesiyle karşılaşmayan saldırgan kitle kent çarşısına yürüyerek Alevilere ve CHP'lilere ait işyerlerini tahrip etti. Çatışmalarda 3 insan öldürüldü.
"Bir Alevi öldüren beş kez hacca gider"
Ertesi gün Alevilerin oturduğu bir kıraathane bombalandı; 21 Aralık'ta iki Tüm Öğretmenler Birleşme ve Dayanışma Derneği (Töb-Der) üyesi bir öğretmen öldürüldü. 22 Aralık günü, bu iki öğretmenin cenazesini taşıyan kalabalığa, faşistlerin "komünistlerin, Alevilerin cenaze namazı kılınmaz" diyerek tahrik ettikleri kalabalık saldırdı. Bağlarbaşı camii imamı Mustafa Yıldız cuma vaazında şu "öğütleri" vermişti: Her ne hikmetse, her katliam şeması camiilerde ve cuma günlerine denk düşmektedir. Bu bir tesedüf değidi elbet! Planlar böyle işliyor ve dizayn ediliyordu.
"Oruç tutmak namaz kılmakla hacı olunmaz, bir Alevi öldüren beş sefer hacca gitmiş gibi sevap kazanır; bütün din kardeşlerimiz hükümete ve komünistlere, dinsizlere karşı ayaklanmalıdır; çevremizde bulunan Alevileri ve CHP'li Sünni imansızları temizleyeceğiz."
Kalabalık dağılıp cenazeler ortada kalırken; güvenlik güçlerinin müdahalesiyle karşılaşmayan saldırgan kitle kent çarşısına yürüyerek Alevilere ve CHP'lilere ait işyerlerini tahrip etti. Çatışmalarda 3 insan öldürüldü.
"Kahramanmaraş olayları, Pakistan, Afganistan ve İran'dan sonra belki de kaos ve belirsizlik içine düşme sırasının Türkiye'ye geldiğini gösteriyor. Başbakan Bülent Ecevit de dahil olmak üzere, giderek artan sayıda kişi, bir iç savaş tehlikesine dikkati çekiyorlar."
Kahramanmaraş olaylarının "kovuşturulması", faşist hareketin iç savaş stratejisi ile ilintisi üzerinde durulmadan, "sağ-sol çatışması" çerçevesinde ele alındı ve tek tek "eylemciler" araştırıldı. Dönemin bölge sıkıyönetim komutanı Tuğgeneral Tayyar Aygur'un, "Kahramanmaraş Toplumsal olayları" davasının bir numaralı sanığı Kenger’le görüşmesinde söyledikleri, bu durumun özeti niteliğindedir:
"Oğlum, bu hadiseler sizin boyunuzu aşar, bunu biz de biliyoruz. Soldan her şey elimizde. Silahlar, mermiler, dokümanlar... Hepsini yakaladık. Hatta Ermeni Garbis adında birinin olduğunu tespit ettik. Eğer bu şahıs ölenler arasında değilse, yakında bir vilayetin daha başını yakabilir. İnşallah ölen yedi sünnetsizden birisi budur. Bunları biliyoruz...Peki, bu sağdaki çarıklı Mehmet ağayı kim sokağa döktü, biz bunu arıyoruz."
Faşizm tırmanışını sıkıyönetim altında sürdürüyor ve devletin tüm olanak ve imkanlarıyla bu katliam yapılıyordu.
Bu önlenemez katliamlar, 19 Aralık 2000 tarihinde ceza evleri, 19 Aralık Roboski katliamıyla denk gelmesi de çok düşündürücü değil mi? Zulmün çarkları ve sistem yapısı hiç ara vermeden kendi yapısal gücünü halk üzerinde sürekli denemeye koyarak, katliamlarına hız kazandırmıştır.
1979'a CHP iktidarının Kahramanmaraş katliamının ardından 13 ilde ilan ettiği sıkıyönetimle girildi. Böylece, faşist hareket, 1978 boyunca giderek sesini yükselterek talep ettiği sıkıyönetime erişmişti. Fakat sıkıyönetim, hem MHP üst kademelerinde umulan nitelikte bir ittifakı, işbirliğini üretecek gibi görünmüyordu; hem de siyasal atmosfer MHP açısından oldukça elverişsizdi.
Kahramanmaraş katliamı, Malatya, Erzincan,Elazığ, Sivas, Niğde-Aksaray olaylarıyla karşılaştırılmayacak sonuçlara yol açmıştı. Hem yüzü aşkın insanın ölümü, hem de anti-Alevi saldırılarda sergilenen vahşet ve kıyıcılık, genel kamuoyunda büyük bir dehşet yaratmıştı.
İPEK BAYRAK...22.12.2015
Not: Yazımı çok uzun tuttuğum için özür diliyorum. Saygılarımla..
''Çok hikmetler gördüm içinde tek söz
Duydum defalarca baktım'ki bir öz
Sandımdım'ki bendeymiş aldığım bu haz
Okunmuş her dilden aşk ince ince.''
ipek bayrak.
15.12.2015
ERDAL EREN, ANISINA.!
Mevsimler yanlız
mevsim yağmurlu
öfkesinde delirdi gök yüzü
toprağın yüreğine
vurdu göz yaşlarını,
çılgınca ürperdi
bulutlar,
yağmalandı yüreğindeki
yağmur,
nehirleri sevince boğdu
bir an.
ne kederi kaldı
ne de hüznüyle terk etti beni.
yaşamın içinde bir hikaye kadar
yakın,
bir o kadar uzaktı gök yüzü.
ıslandı penceremdeki
yüzüm,
aktı iki damla hüzün,
ıslandı yüreğim ve iki gözüm.
İpek Bayrak..11.12.2015
Anısının önünde saygıyla eğilir, sevgiyle selamlarken, o çocuk yüreğinden öpüyorum..Işıklar yoldaşın olsun Eren'im..
''Eriştim can ile canana
Gömleksiz girdim merydana
Sandım kendimi divane
Nidem akıl baştan değil.!''
İpek Bayrak..
8.12.2015
 Amansız yürüdüm dikenli yolda
Kestiler dilimi, el belli değil
Yağmur gibi kurşun yağdı başıma
Düştüm topraklara kül belli değil.

İpek Bayrak..
3.12.2015
ÖTME BÜLBÜL ÖTME DAĞLAR KIŞ OLDU
GEZİP DOLAŞTIĞIN YURT SENİN DEĞİL
ÖMÜR GELİP YETTİ HAYAL DÜŞ OLDU
GÜVENDİĞİN DAĞLAR, TAŞ SENİN DEĞİL.!
İpek Bayrak...
3.12.2015


''Hangi buz dağı
yüreğimizdeki ateşi söndürebilir ki?
Bir yanımız kan deryasında boğulurken,
diğer yanımız gül bahçesi değil ki artık!
Yangın yeridir 
bastığımız toprak,
soluduğumuz hava,
düştüğümüz yer.
Hergün ölüm solarken sokaklarımız,
tüm renkler anlamını yitirdi bizimle;
gidenler gitti kendi yoluna.!''
İpek Bayrak.
1.12.2015
''Şifa niyetine zehir tattırdın
Yüreğime hançer, okun attırdın
Kör olan gözüme ayna tutturdun
Gölgem ile beni aldattın felek.!''
İpek Bayrak..
19.11.2015
Hem ağlatıp hemi güldürdün beni
Gah düşürdün, gahi kaldırdın beni
Başıma tünedin öldürdün beni
Senin gibi zalım yoktur be felek.!
İpek Bayrak..
16.11.2015
Sevgi ve hasretle anarken, yıldızlar yoldaşın, haldaşın, gardaşın olsun Amedo..


Dört bir yana haber salsam
Öldü desem inanırmı
Dağlar bana geri verin
Kadir ile Sinanımı.
 
Nurhak sana güneş doğmaz
Uçan kuşlar yuva kurmaz
Döküle kan yerde kalmaz
Soracağız hesabını.
Sinan Cemgil ve eşi Şirin Cemgil'in beraber okudukları türküyle beraber, Sinan için yapılan bir ağıtın sözleriyle beraber paylaşiyorum.. İyi ki doğdun Sinan Cemgil.. Doğum günün kutlu olsun ve nice doğum günlerini halkınla beraber yaşayip paylaşmanı diliyorum.. Bizlere gösterdiğiniz aydınlık yolda yürümeye and içiyoruz. Bu güzel ülkemizi karanlığa, faşizme ve gericiliğe teslim etmeyeceğize söz veriyoruz. Tüm devrimci yoldaşlarına bin selam olsun..
İpek Bayrak..
15.11.2015
YANAR DAĞ MİSALİ YANIP SÖNEN BEN
DÜŞTÜM PERVANEYE BOŞA DÖNEN BEN
SEYİTLER YURDUNA KONAN GÖÇEN BEN
PİR SEYİT RIZA'NIN DERDİ VAR BENDE.!!
İpek Bayrak..15.11.2015
''Kürdistan da katledilen her çocuk ve insan batıda bir ağacın dalı kadar değeri yoksa; yazıklar olsun kardeşlik ve insanlığınıza. Sizin sessizliğiniz sizin cehenneminiz kadar yakıcı olacaktır: bunu asla unutmayiniz.!''
İpek Bayrak..
12.11.2015
Bozuldu şu alem tutmaz bir düzen
Okundu hep tersten ayetti-ezan
Memleket kayniyor kara bir kazan
Size sefa bize tufan mı düştü.!
İpek Bayrak..
10.11.2015
Örülür aşk ile gönül sarayi
Gel boşa dolaşma viranesinde
Geceler, gündüze boyun eğerken
Şaka olmaz aşkın pervanesinde.!
İpek Bayrak..
8.11.2015
Bilim dünyası gezegenlerde yaşamın olup olmadığına kafa yorarken, islam ülkeleri develerin sırtında hendek atlamaya, şeytanı taşlarken kendini telef etmeye karar kılmıştır.
İpek Bayrak...
7.11.2015
''Cehalet hırkası giyen giyene
Ülkeye kefeni biçene bakın
Adalet düzeni elden tutanlar
Boş binaya bayrak dikene bakın.!''
İpek Bayrak..
6.11.2015
''Gönüllü köle, gönüllü kul, gönüllü yalaka ve her yönüyle gönüllü teslimiyet ancak bizim gibi ülkelere mahsustur. Şimdi her şey gönlünce yaşayabilirsin Türkiye.!
İpek Bayrak..
5.11.2015
''Şairin Anası Gülten Akın'', 1989 da Avrupaya geldiğim vakit şair Can Yücel'le bir etkinlik için gelmişlerdi ve orada tanıma onuruna erişmiştim..Çok kibar, sakin ve duru bir karektere sahip olduğu kadariyle, şiir dünyasına dalınca devleşen bir yüreğe sahipti..Devrimci, yiğit acıların beşiğinde beslenmiş, şiir dilini çok iyi kullanmayi başarmış kadın şairlarındandır. Gidişin ardında belki konuşulacak çok şeyler vardır ama, kocaman hayatın içine sığdırmış olduğu anılarıyla, 68 kuşağın önden gelen şairlerinden olduğu için görmüş geçirmişlikleriyle bizlere çok şeyler vermiştir. Şiir çocuk gibidir, ilkin doğar ve biraz beslendikten sonra büyümeye başlar ve daha sonra olgunlaşıp serpilince; tüm insanlığın yüreğine dokunarak hem insanı, hem doğayi, hem varolan acılarımızla bizi birleştip, bizimle olmaya çalışır. Bugün evlatlarını büyütüp topluma emanet eden Gülten Akın aramızdan ayrılırken, o bize birakılan evlatlarına çok iyi bakacağımızdan emin olarak gözlerini şu acılı dünya ve topraklardan ebediyen kapatmış ve bize bıraktıkları mirasla yol göstermiştir. Yolun ve uğurun açık olsun şairem..Güle güle git Can baba olmak üzere tüm dostlara selamlarımızı söyle. Şiir kokan ellerin ve yüreğinden öpüyor ve saygıyla selamliyorum..Işıklar yoldaşın olsun.
Ortadoğunun dumanı
Jandarma bilmez amanı
Ertuğrul'a düğün ettik
Ot biçim, orak zamanı
Ortadoğunun yolları
Gide gide kavuşuyor
Ertuğrulu vuran faşist
Albaylarla konuşuyor
Osman seni Osman seni
Yoz yetirmiş ustan seni
Vururlar mı arkasından
Sizde "arkadaş" diyeni
Halkın bağrından biçtiler
Birer birer hepimizi
Başarmadan ölmek yoktu
Böylem'ettik kavlimizi
Hasına canım hasına
Haber salın babasına
Okuldan bir yiğit ölmüş
Kuşlar dönüyor yasına.
Gülten Akın'dan bir kaç dörtlükle vedalaşmayi tamamlayalım.!
İpek Bayrak..
4.11.2015
''SİZDEKİ CENNETE ETMEYİZ MİHNET
HER GİRDİĞİMİZ GÖNLÜ CENNET BİLİRİZ
HİÇ KIYMET VERMEYİZ SARAYLA HANA
ASALET ŞEHRİNİ VİCDAN BİLİRİZ.!''
İpek Bayrak..
30.10.2015
''Ah edip bağrıma vurdun hançeri
Yarası bir başka derdi bir başka
Kime ne anlatsam bilmez ahımı
Ağlar türkülerim, sazım bir başka.!
İpek Bayrak...
Doğum günün kutlu olsun, gözümüm nuru.
28.10.2015
''Eser seher yeli gam aldı beni
Kırdı kollarımı yel aldı beni
Dalımdan döküldüm sel aldı beni
Savurdu külümü bilmem nedendir.!''
İpek Bayrak..
26.10.2015
''KERBELA KANAMAYA DEVAM EDİYOR.!''
''Kerbela, zalime karşı bir direncin ve baş kaldırının adıdır.'' Direnişin senbolu olan Kerbela halen kanamaya devem ederken, günümüz yezid'i ile bizleri tekrar buluşturmayi yeniden sağlamıştır. Şengal da, Kobani de, Suruç, Ankara ve ortadoğunun göbeğinde yaşanan zulüm ve kıyım ayrıca hergün- her saniye ülkemizden de yaşadıklarımız vahşettin ne kadar derin olduğunu göstermektedir..
İşte, tam bundan 1334 yıl önce işlenen bu kanlı katliam, ortadoğu ve islam corafyasıda tüm hızıyla devam ederken, ülkemizi de teyyet geçmediğini bir kez daha görmenin utancını yaşiyoruz.
Zalimin mazlumu ezme ve teslim alma hadisesi değildir sadece; ayni zamanda insanlığın teslim alınması olduğu gibi,vicdanların ve onurlu duruş sergiliyenlerin teslim alınma mekanizmasıdır. Bugün ki iktidar aynalayişi içinde olanların ayni yol ve yöntemle toplumsal şiddetti tetikleyip, insanlığın vicdanına kurşun sıkmaktadırlar.
Bunu yapmaya çalışırkende, hukuku çiğneyerek, demokrasiyi yok ederek, adalet duygusunu ortada kaldırarak, korku salarak, kaoit ortamlar yaratarak kendi usul ve yöntemlerini devreye sokarak haret etmektedirler.
Kimi koltuk, makam, saltanat, güç ve zenginlik karşısında küçülmeden, bükülmeden başını verirken, kimisi de sadece onurunu değil, omurgasını bile satarak bu gücün sahibi olmaya çalışmaktadırlar.
Bir iktidar kavgasının veya güç sahibi olmanın yolu ve yöntemi o gün nasıl meydana geldiyse, bu günde hedefini şaşırmadan devam etmek istendiğini görmekteyiz.
Onun içindirki; Kerbela olayi, insanlıkta unutulmaz izler bırakmış ve derin izdiraplara yer bırakmış bir dramdır.
O gün de çocuklar sussuz bırakılıp zehirli oklarla bedenleri parçaladılar, bu günde ayni yöntemlerle çocukların ciğerlerini söküp yediklerine tanık oluyoruz..O gün İmam Hüseyin'in başını bedeninde ayirip tepsilere konup üstünde kutlama yaptılar, bugün de bu yöntemlerle eline geçen her kim varsa, başını bedeninde ayirip sokakta top oynayarak kendi zalimliklerini tüm dünya ya göstermektedirler..
Kerbela Olayı, özetle Yezid’e biat etmeyen, onun haksızlıklarını onaylamayan Hz. Hüseyin’in dramatik hikâyesidir.
Hz. Hüseyin’in Kerbela da Yezid’e karşı göstermiş olduğu direngenlik, Aleviliğin biat etmeme kültür ve siyasetini belirlemesinde önemli bir yer edinmiştir. Sonraki dönemlerde siyasetini belirlemesinde etkili olmuştur.
Özellikle; Alevi toplumunun tarihsel sürecine baktığımızda bunu çok net olarak görmekteyiz: Selçuklu ve Osmanlı döneminde Baba İlyas, Şeyh Bedrettin, Kalender Çelebi, Pir Sultan, Hamdullah Çelebi, ya da daha öteye gidildiğinde, Ennel Hak ( Mansur) Seyyit Nesimi, günümüzde Seyyit Rıza, Alişer, siyasi sol hareketlerin önderlerinden olan İbrahim Kaypakkaya, Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan, Yusuf Aslan, Mahir Çayan ve kürt halk önderlerinde olan binlerce devrimci savaşçının ve adlarını sayamayacağımız bunca yiğit insanların nedzinde Mazlum Doğan, Kemal Pir, Sakine Cansiz vs. vs.gibi canlar mazlumun hakkını savunmuş, muktedirlere biat etmemişlerdir.
Zorunlu din dersi uygulamasında AİHM’in kararını yok sayan iktidar, “Sünniliği” dayatarak Alevi çocuklarını asimile etmeye devam etmektedir.
Bu uygulamalardan rahatsız olan toplum ne zamanki demokratik bir talep için sokağa çıksa, iktidarın kolluk gücünün pervasızca müdahale yapmakta ve yer yer şiddet kullanarak susturmaya çalışmaktadır.
Günümüzde bulunduğumuz coğrafyada, özellikle Ortadoğu’da yaşanan emperyalist güçler, yeniden paylaşım planlarıyla yapılan kirli savaşlarla her gün onlarca masum cana kıyılmaktadır. “İnsanlığın ortada kaldırılıp yok edilmekten olan Her Yer Kerbelâ’dır.”Bizim için.!!
Tarihi katliamlarla özdeşleşmiş bir toplum olan Aleviler, Ortadoğu halklarının yaşadığı bu katliamları “Kerbela Katliamı”ndan ayrı göremez. Yas-u matem süresince Ortadoğu’da katledilen Êzidi, Kürt, Türkmen, Arap ve ne kadar farklı milletten ve inançtan insan varsa gülbanklarında onları da yâd ederler. Kerbela katliamını yapanları lanetledikleri gibi, bu katliamları yapanlarıda lanetler okurlar. Mazlumun göz yaşı, acısı, kederi hep aynıdır. Her kimki, mazlumlarda yana bir tavır ortaya koyuyorsa, kendi onur ve namusunuda korumuş olan kimselerdir.!
Kerbelaların yaşanmadığı bir dünya özlemiyle...Ayrıca; bugün Hıdır Aslan'ın idam edilişin yıl dönümü ve Hıdır Anlan'ı sevgi ve saygıyla selamlar, anısının önünde saygıyla eğilirim..
İpek Bayrak..25.10.2015
''Döküldü yaprağım, hazanım dalım
Soldu çiçeklerim gül yaralandı
Felek tokat vurdu dalım çürüdü
Sel vurdu tenime dil yaralandı.!''
İpek Bayrak..
24.10.2015
Saplandı oklar derin yarama
Usul usul geldi dert bana kaldı
Heceler içinde ismim aradım
Tufan deymiş gibi çöl bana kaldı.
İpek Bayrak..
21.10.2015

20 Şubat 2016 Cumartesi

''Dedim zulüm nedir; dedi bir tufan
Dedim insan nedir; dedi bir umman
Dedim ömür nedir; dedi bir zaman
Dedi geldi geçti, yaş gizli gizli.!''
İpek Bayrak..
17.10.2015
''Kerbela''dan, bugüne kadar değişmeyen bir acının tekrarıdır yaşadıklarımız.!'' Mazlumla -zalim, yoksulla- zengin, haklıyla - haksızın davasıdır yaşanan ve yaşatılanlar. O' günde baş kesiyorlardı, bugün de baş kesmeye devam ediyorlar. O' günde çocukları okla katlediyorlardı, bugün çocuklara kurşun yağdırıyorlar.. O' günde toplu katliam yapıyorlardı, bugünde siyasi ve toplumsal katliamlar yapılıyor. O' günde Kadınlara tecevüz edip taşlıyarak öldürüyorlardı, bugünde aynisi yapılmakta. Haklı ve haksızların davası hep devam edegelmiş olasa bile, eğilmeden, bükülmeden canını veren, ailesini feda eden ve onuru için tüm zalimleri korku salan Hüseyin gibi olabilmeliyiz.''Ve olmayada devam etmek zorundayiz... Her bir alevi, kürt, türk, laz, çerkez, ermeni, süryani ve ezilen tüm halklar Hüseyin gibi onurlu bir davranış gösterdiği anda, Yezidler lanetle anılacak, Hüseyin gibileri onurlu duruşlarıyla tarihin yazgısında şehitliğin simgesi olarak yaşayacaktır. ''O nedenle zalimleri yenmenin tek yolu birliktelikten geçer. Günlük yaşamlarımızı mateme çeviren anlayiş ve zihniyet varoldukça; bizim direnmekten başka bir seçeneğimiz yoktur.. Çünkü biz haklıyız ve haklarımızla beraber, onurumuzu korumalı ve bu karanlık çarkın kırılmasını sağlamaliyiz..Matem oruçlarına başlayan tüm canlar, bugünün acısıyla beraber bir matem içinde olduklarını biliyor ve tüm halkımıza sabırlar diliyorum..Kerbela'dan şehit olanlarla, barış için haykıran ve hayatlarını kaybeden tüm şehitlerimizi saygıyla anıyorum.. BU DAVA İNSANLIK DAVASIDIR.!
İpek Bayrak..
14.10.2015
O kadar çok acı gördüm ki bu ülkede... ruhuma kederler yağdırıyor her gece....kanlı meydanlara baktıkça umutlarım üşüyor düşlerimden..
İpek Bayrak..
13.10.2015
KARA-KIŞ EYLEDİN BAHAR-YAZIMI
TUFANA TUTTURDUN SANKİ GÜZÜMÜ
AYNALARA KÜSKÜN ETTİN YÜZÜMÜ
NE GÖLGEME DOKUN NE TENİ İNCİT.!
İpek Bayrak..
11.10.2015
Bazı kimseler ömürlerine bir anlam katmazken, bazıları dünyanın tüm anlamlarıyla heybesini doldurur, bir derviş misalı uğradığı her yere lokma gibi ışık dağıtır.. İşte fikir ve düşüncelerini, haksızlık, hukuksuzluk, yokluk, çaresizlik, ezilmişlik, kimsesizlik, zalimin -zulmüne karşı onurlu duruşu biz insanlara öğreten, dünya mirasi için devrim taşlarını hızlıca
ören, devrimci lideri CHE GUEVARA, 48 yıl oldu aramızdan ayrılalı. Nerede ezilen ve sömrülen halk varsa oralıyım diyebilecek,
yaşamlarımıza dokunup bizi yarınlara taşırken, geleceğimiz için fikir, düşünce, ruh olan, faşizme, zülme ve her türlü haksızlığa karşı nasıl mücadele vereceğimizi anlatan, bir öğretmen kadar eğitici, yaşlı evren kadar bilgece, sevgi kadar insanca, kişilik kadar onurluca olan, dünya devrim liderine bin selam olsun..
İpek Bayrak..
9.10.2015
''İŞTE GİDİYORUM BEN BU ELLERDE
KIRILDI KOLLARIM DALIM PERİŞAN
ALEMİN YARASI DERİN BİR YAR
SOLDU BAĞ BAHÇESİ GÜLÜ PERİŞAN.!''
İpek Bayrak..
7.10.2015
Ipek BAYRAK
''Ah ömrümün karakışı;
ben doğmadan öldürdün
hayal ve düşümü.''
kıyamet mi koptu baharımdan
yazıma;
bütün renkler yüz çevirdi yüzüme.!
dün gibiydi bugün seni düşlediğimde;
ağlaşır oldu
memleketimin tüm renkleri.
kaç ömür verdim sana bilinmezken,
sen benden
aldığın kadardı ömrüm...
İpek Bayrak..
5.10.2015
 Ülkenin başında bir kara bulut
Kayniyor içinde acısı somut
Belki çok yakındır, doğacak umut
Zaman başka gitti, gün başka gitti.

İpek Bayrak..
30.09.2015
ŞU GARİP DÜNYADA KALMADI DİRLİK
VİCDAN AYRI GİTTİ DÜŞ AYRI GİTTİ
KURULMADI DÜZEN OLMADIK BİRLİK
AYAK AYRI GİTTİ BAŞ AYRI GİTTİ.
İpek Bayrak..
29.09.2015
 AVARE OLSAM DA SIĞMAM CİHANA
OKURUM KENDİMİ OLURUM DANE
AŞK BADEİ İÇTİM SANKİ DİVANE
GÖNÜLLERE EŞİK BAŞIM SULTANIM.
İpek Bayrak..
27.09.2015
GÖNÜL DİVANEDİR DÖNER SERSERİ
GİDEN BUNCA ÖMÜR GELİR Mİ GERİ
SORARLARSA BİRGÜN NEDİR ESERİ
YOK SAYARLAR SENİ SENDEN SULTANIM.
İpek Bayrak..
27.09.2015
BOZKIR YAYLASINDA YÜKSELDİ SESİM
FERYADIM DERDİMLE OKUNDU SÖZÜM
ASIRLAR GEÇSEDE ÇALINIR SAZIM
BENİM ADIM NEŞET ERTAŞ'A DÜŞTÜ.
İpek Bayrak..25.9.2015
Büyük Usta Neşet Ertaş'a, adiyorum..Anısının önünde saygıyla ve sevgiyle eğilirim. Işıkların yurdunda uyu ustam.!!
,,ŞEYTAN TAŞLAMAKLA HAC KABUL OLMAZ
İÇİMİZDEN ŞEYTAN YOK OLMAYİNCE
HAYVAN KESMEK İLE BAYRAM YAPILMAZ
BİZİ YAKAN NEFİS KÖR OLMAYİNCE''
İpek Bayrak..
24.09.2015
''İslam dini barış dinidir diyenler, asırlar boyu hem insana zulmedip öldürdüler, hemde hayvanları lime lime kesip kurban ettiler''..Bu nasıl barış dinidir ki; hiç bir canlıya yaşama şansını tanımıyor ve onunla savaşarak yok etmeye çalışıyor.! Bu nedenle din ve milliyetçilik adına yapılan her tür zulmü lanetle kınıyorum..Canlıların kesildiği hiç bir bayram bana ait olmadığını vurgulamak isterim..Dünyada ve ülkemizde barışın hakim olduğu, çocukların öldürülmediği, insanlığın onuruna dokunulmadığı, kadınlara din adına tecevüz edilip satılmadığı, göçlerin yaşanmadığı, insanların boğazlanıp kesilmediği, savaş ve açlığın olmadığı gün bizlerin bayramı olacaktır..Saygılarımla..
İpek Bayrak..
23.09.2015
YÜRÜYOR İNSANLIK HEP İLERİYE
BİZLER NİYE KALDIK BÖYLE GERİYE!
FAYDAMIZ OLMADI KALAN DİRİYE
ÖLÜLERE MUSKA YAZDIK YA YUH YUH.!
İpek Bayrak..
20.09.2015
''Eşitlik temelinde tüm haklara sahip olan halklar ancak kardeş olabilir.!'' Evler ve iş yerlerin yağmalanıp ateşe verildiği, mezarların bombalandığı, şehirlerin kuşatıldığı, çocuk, kadın, yaşlı denmeden katledildiği, bölgede fişlenilmeyen hanenin kalmadığı, kürtçe konuşanın canında nasıl olunduğu, otobüslerin şehirlere sokulmadığı, kürt ve diğer azınlık halkların kendi dilinde eğitim görmediği, Alevilerin cemevleri veya zorunlu din derslerinden kurtulmadığı, Ermeni ve diğer azınlık halkların hakları nasıl talan edildiği bir ülkede hangi kardeşlikten söz etmek mümkün olabilir ki? Duygusal ve söylem anlamında yakın görünse bile, insani ve vicdani olarak oldukça uzak durduğu gerçeğinide değiştirmiyor ne yazık ki..Sizin kardeşliğinizin karşısında devletin şiddet ve terörü devam ettikçe, bin tane kardeşlik yürüyüşü yapsanızda bir faydası olmayacaktır.!! Bu ülkede kardeşlik tarih boyu kanatılmış, yakılmış, yok sayılmıştır. Ancak birgün hak- hukuk, özgürlük temelinden eşit vatandaşlık haklara sahip olunduğunda, kardeşlik güçlenir, toplumsal uzlaşı sağlanır.. ''Ülkeyi bölen veya bölmek için çalışan devlet ve devleti yöneten zihniyetidir.!'' Bütün bu olumsuzluklara karşı yürür ve mücadele verdiğiniz gün kardeşlik günü olarakta kutlanacaktır. Irkçılık temelinden eline bayrak alıp meydana çıkanların, kardeşlik anlayişinde birliktelik değil, ırkçılığı ve ırkçı partilerin kanalına su yerine kan taşımak olacaktır. O' nedenle Ankara yürüyüşü fiaskoyla sonuçlanmış olan bir yürüyüş olarak tarihin çöplüğünde yerini almıştır!..
İpek Bayrak..
18.09.2015
'KAYBETTİM KENDİMİ YANDIM TUTUŞTUM
NİCE UMMAN, NİCE DERYA DOLAŞTIM
MECNUN OLUP AŞK ÇÖLÜNE ULAŞTIM
ŞİMDİ DİVANEYE ÇEVİRDİN BENİ.!'
İpek Bayrak..14.9.2015
DERTSİZ BİR DİYARA VARMAK İSTEDİM
GÖRDÜMKİ AĞLAŞIR EL BENİM GİBİ
MECNUN OLUP DİYAR DİYAR DOLAŞTIM
YARASI KANIYOR ÇÖL BENİM GİBİ.!
İpek Bayrak..
13.09.2015
''12 EYLÜL FAŞİZMİ DEVAM EDİYOR.!''
''12 Eylül Faşist darbesinin tahribat ve hukuksuzluğu henüz ülke üzerinde kalkmadan, darbeleri aratmayacak ölçüde gerçek faşizmi uygulamaya koymuş olan Padişah bozuntusu ve AKP sorunları daha derin, daha köklü hale getirmiştir. AKP zulme yöneldikçe; yasaları çiğnenmiş, yasaları çiğnedikçe hukuk ve adaleti orta da kaldırılmıştır. Yani; 12 Eylül' faşizmi daha kökleşerek başkanlık hevesi üzerinde ülkeyi yakıp- yıkmaya devam ediyor.!
12 Eylül Faşizmini anlamak için, Diyarbakır zindanlarında yapılan her türlü haksızlığı, hukuksuzluğu, insanlık dışı işkencelerini görebilmekte ve insanlık onurunu yerle bir edilmekten geçer.
Erdal Eren, Hıdır Aslan ve nice devrimci yurtseveri ipe götüren, Mazlum Doğan ve arkadaşlarını Nemrud'un ateşine atan, yüzbinlerce insanı sakat bırakan, binlerce sürgün yaşatan, 17 bin failli meçhul cinayetin sebebi olan, köyleri yakıp yağmalayan, toplumu ve ülkenin fişlenmesine yardımcı olan her türlü değersiz ve ahlaki çöküntüyü sağlayan faşizmin adıdır.
12 Eylül 1980 zulmünden-12 Eylül 2015 karanlığına hapsedilen ülkeden hiç bir şeyin değişmediğini yıllar sora bir kez daha; tokat gibi yüzümüze vurduğuna tanık oluyoruz. Çürüme ilkin ruhları satın alır, daha sonra aklı, vicdanı ve tüm insanlığın çökmesine sebep olur..'O günden' bugüne gördüğümüz acının, kötülüğün, haksızlığın, adaletsizliğin, insanfsızlığın, vicdansızlığın, talanın, yalanın haddi hesabı yoktur.!!
Bu, köklü çürüme bugünkü Erdoğan ve AKP'yi yaratmıştır ve bu zihniyet üzerinde yaşamayi sürdürmüştür. Köyler kasaba ve şehirler yakılıp - yağmalaniyor, insanlar katlediliyor ve çocuklar kurşunlaniyor! 12 Eylül faşizmiyle yüzleşmeyen ülke ne yazık ki, her tür ahlaki ve vicdani çöküntüyle yüyüze kalmaya devam ediyordu.
Erdoğan'ı,cumhurbaşkanlığına taşırken, Davutoğlu gibi yeteneksiz, gereksiz, lüzümsüz, hayalperest bir kuklayi başbakanlığa kadar getirmeyi sağlamıştır.
''Yaşamlarını yitiren tüm yoldaşlarımızı ve kaybettiklerimiz değerler önünde saygıyla eğiliyor ve en derin duygularımla selamliyorum..UNUTMAYACAĞIZ VE UNUTURMAYACAĞIZ.!''
İpek Bayrak..
12.09.2015
DİN KASABI ÇIKMIŞ ADAM KESİYOR
HELE BAKIN GÖRÜN FİTNEYİ GARDAŞ
YENİDEN TÜREDİ MUAVİYE DÖLÜ
ŞEHİR ŞEHİR GEZİP YAKIYOR GARDAŞ.!
İpek Bayrak..11.09.2015
6.7 Eylül 1955 Yılında Devletin ve o günkü hükümetin kışkırtmasıyla bir katliam yaşanmış, Gayrimüslim, Ermeni ve Rum halklarına karşı soykırım girişiminde bulunularak iş yerleri ve evler yağmalanmış, insanlar diri diri yakılmıştır. Yani, kendi cennetini yaratmak isteyen karanlık ziniyetin, ülkeyi cehenneme çevirmiş olduklar gün ve tarihti, o gün.!! Bugün kürdistanı kasıp kavurdukları gibi!, ''Din ve milliyetçilik'' üzerinde faşizmi inşa eden devlet anlayişi ülkenin başına kara bela gibi varolmaya devam ettikçe ve bu ülkede katliam yapanların ödüllendirildiği utanç ve ayiptan kurtulmadıkça, biz halklar olarak zulüm yapanların karşısında dik durmayi öğrenmedikçe, yarına olan umudumuz ve onurumuzla herşey kaybedeceğiz demektir..'O günden: bugüne kedere boğulan ve bir çok acıyla ülkelerini terk eden dostlarımızın kederlerini yüreğimizden taşır ve anılarının önünde saygıyla eğildiğimizi belirtmek isterim.
İpek Bayrak..
6.09.2015

FELEK HER SEFERDE BİR OYUN SALDI
KURT SÜRÜYE DALDI NİCE CAN ALDI
ANA- BACI- ATA ELİ BOŞ KALDI

ATEŞ DUMAN DUMAN BOĞDU NEYLEYİM.!

İpek Bayrak..
2.09.2015
''SICAK YAZ AYINDA TENİM ÜŞÜDÜ
KANADIM KIRILDI HAYAL DÜŞ OLDU
DERDİM TAZELENDİ YARAM DEŞİLDİ
CANIM PARÇA PARÇA YANDI NEYLEYİM.!''
İpek Bayrak..
2.09.2015