17 Kasım 2012 Cumartesi

KERBELAYA DÜŞEN ATEŞ BEN OLDUM
SAVRULDU KÜLLERİM YANDI HA YANDI
GÖKDEKİ YILDIZLAR SECDEYE İNDİ
YERLE GÖK AĞLAŞIP DÖNDÜ HA DÖNDÜ.

Zalimlerle, mazlumların tarih'e damgasını vuran bir gündür kerbela..!
Bu tarih bize, onurun, insanlığın, ezilenle ezenin, mazlumla zalimin, karanlıkla aydınlığı anlatan bir süreci beraberinde getirmiştir.

İmam Hüseyin, zalimin karşısında diz çökmüş olsaydı, biz bugün h

aklarımızı arayamaz nokta da olurduk.! Çünkü zalimle mazlum hakları o direniş sonucunda baş eğmeyen Hüseyn'e düşmüş bir görevin tanımiydi.
Zalim karşısında boyun eymek, zalime baş eymek ve onun kölesi, olmak anlamını taşıyordu.

Çünkü dünya iki haneli kapıdır, zalımlarla mazlumların çatışmasının yaşanmış olduğu bir dünyadır. Tüm aile bireyleriyle mazlumun yanında olup, can veren tek kişidir Hüseyin.!
Kerbela da yaşanan haksızlığın ve zülmun halen günümüzden de dünya yi kavurduğunu görmek, her türlü sefalleti yaşamak, o günde gelen sürecin devamı olsa gerek!
İşte Onun için kerbela hiç unutulmaz ve unutulmayacaktırda!
Zalime baş eğmek, zalim kadar aşağlanmak demektir..

O nedenden dolayi, bugün hiç dinmeyen kerbelanın göz yaşlarına bir kelamda olsa yazmak istedim.
O günün yezidiyle bu günün yezidi aynıdır..O da can alıyordu, bu da can aliyor, oda eziyordu, buda ezmekte. Peki ne fark var desek, hiç bir farkın olmadığını görüyor ve yaşıyoruz.?
Bu konular hakkında yazılacak çok şey vardır mutlak, ama önemli olan günün anlamına denk düşen kısa bir paylaşım olsun istedim. Saygılarımla...

İpek Bayrak..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder