27 Kasım 2012 Salı

GÜN TÜKENDİ HAL TÜKENDİ
GEÇTİ ÖMÜR YOL TÜKENDİ
FELEĞİN ÇARKI ÜSTÜMDE
KIRIP VURDU CAN TÜKENDİ.

İpek Bayrak...
DOKUNMA DERDİMİN DERMANI YOKTUR
TABİP EL VURUYOR DEŞİYOR ŞİMDİ
ANALAR KOYNUNDA BEBELER AĞLAR
YOKSULLUK ÇULLANMIŞ ÜSTÜNE ŞİMDİ.

İpek Bayrak...
YARAMI SARAN YARDAN HABER VER
GEÇTİ BUNCA ÖMÜR TELİNDE GÖNÜL
EFKAR ALDI BENİ ÇÜRÜDÜ DALIM
KÖKÜM SÖKÜLÜYOR YERİNDE GÖNÜL.

İpek Bayrak...
NE YAMAN IRAGA DUSTU YOLUMUZ
CEKER DERT ELINDE DILIMIZ BIZIM
DAHA DOYAMADIK DUNYA VARINA
FELEK KIRDI KANADIMIZ KOLUMUZ.

Ipek Bayrak..

22 Kasım 2012 Perşembe

GÖNLÜME BİR ATEŞ DÜŞTÜ
YAKAR DERİNDE DERİNDE
AKIL'LA FİKİR KARIŞTI
GEZER YERİNDE YERİNDE.

İpek Bayrak....
AÇ ŞU GÜZEL KOLLARINI
SARIL YAVAŞÇA YAVAŞÇA
GÖNÜL PERVANEDİR YARA
DÖNER YAVAŞÇA YAVAŞÇA.

İpek Bayrak.

19 Kasım 2012 Pazartesi

Varlığımın içinde yokluğumu yaşiyorum
derince;
ruhum bedenimi yırtar öfkesinde.

kaç parçanın kalıntıları kaldı ki?
bilemem;
ben yorgunum kendimle
düşlerimde ki enkazım şimdi.

yıkık köşelerin

penceresinde bakarım sana,
her sabahın seherinde,

sen yoksun benimle.!

İpek Bayrak...
İSYANIM SANADIR HEY ZALİM FELEK
DOST İLE AYRILIK ZAMANI GELDİ
BEN SIRTIMI VERDİM KARA TOPRAĞA
GERİYE DÜNYANIN KEDERİ KALDI.

İpek Bayrak...
BEN YÜKÜMÜ TUTTUM NİCE SÖZ İLE
PARELENDİ YÜREK YANDI KÖZ İLE
ATEŞE DÜŞÜRDÜN ELA GÖZ İLE
AŞKINLA DİVANE GEZEN BEN OLDUM.

İpek Bayrak..

17 Kasım 2012 Cumartesi

Bir gün daha eksilsede ömrümde
parçalarım,
her nefeste biraz daha azalarak,
çoğalmayi başarmaktır yaşamak.!

can çekişse de bedenim
eğilmez bu baş
korkusu olur ecel kapımda
her bekleyişinde.!

Nice sevdalara gebedir nice hayatlar,
Ölümlere ferman olur.

her genç kız ve delikanlı
yakar her bir bakışı,
ne zalimin eceli değer onlara,
ne de feleğin çarkı.

korku korkak kalır yanı başında
utanca bürünür bir kez daha,

ben yeniden doğarım kendimce.
ecelimi bi kez daha yendim
sesizce.!

İpek Bayrak...
KERBELAYA DÜŞEN ATEŞ BEN OLDUM
SAVRULDU KÜLLERİM YANDI HA YANDI
GÖKDEKİ YILDIZLAR SECDEYE İNDİ
YERLE GÖK AĞLAŞIP DÖNDÜ HA DÖNDÜ.

Zalimlerle, mazlumların tarih'e damgasını vuran bir gündür kerbela..!
Bu tarih bize, onurun, insanlığın, ezilenle ezenin, mazlumla zalimin, karanlıkla aydınlığı anlatan bir süreci beraberinde getirmiştir.

İmam Hüseyin, zalimin karşısında diz çökmüş olsaydı, biz bugün h

aklarımızı arayamaz nokta da olurduk.! Çünkü zalimle mazlum hakları o direniş sonucunda baş eğmeyen Hüseyn'e düşmüş bir görevin tanımiydi.
Zalim karşısında boyun eymek, zalime baş eymek ve onun kölesi, olmak anlamını taşıyordu.

Çünkü dünya iki haneli kapıdır, zalımlarla mazlumların çatışmasının yaşanmış olduğu bir dünyadır. Tüm aile bireyleriyle mazlumun yanında olup, can veren tek kişidir Hüseyin.!
Kerbela da yaşanan haksızlığın ve zülmun halen günümüzden de dünya yi kavurduğunu görmek, her türlü sefalleti yaşamak, o günde gelen sürecin devamı olsa gerek!
İşte Onun için kerbela hiç unutulmaz ve unutulmayacaktırda!
Zalime baş eğmek, zalim kadar aşağlanmak demektir..

O nedenden dolayi, bugün hiç dinmeyen kerbelanın göz yaşlarına bir kelamda olsa yazmak istedim.
O günün yezidiyle bu günün yezidi aynıdır..O da can alıyordu, bu da can aliyor, oda eziyordu, buda ezmekte. Peki ne fark var desek, hiç bir farkın olmadığını görüyor ve yaşıyoruz.?
Bu konular hakkında yazılacak çok şey vardır mutlak, ama önemli olan günün anlamına denk düşen kısa bir paylaşım olsun istedim. Saygılarımla...

İpek Bayrak..

14 Kasım 2012 Çarşamba

TARUMARDIR BU CAN DÜŞTÜĞÜ DARA
KALEMİN KIRILDI ÖLDÜN BİN KERE
GÖNÜL NE ÇEKERSİN AH İLE ZARI
NİCEDİR DİLİMİZ KONUŞMAZ OLDU.

İpek Bayrak...
Ağlama yürek,
feryadına takılır aklım
tutun yarınların
çoğalmasına
umutla!

Sen kendinle varet kendini
dünyanın her köşesinde,

yangına dönüşmesin döşeğin

yastığın yaş!
tüm zincirler kırılsın
haykırışınla.

karanlığın kalemi
mahkümların
gırtlağına takılan
sesle büyür
acılar bir bir.!

susma n'olur
bekleme sıranı
zebaniler çökmesin döşüne.!

UNUTMA
Yarınlarını
YARINLAR İÇİN.!!

İpek Bayrak...
Tanrıların yüreğine dokundum biran
kendimi çoğaltım yanlızlığımda.

Hasretin yüküyle büküldü dünya,
döndükçe keder taşır yüreklerime.
tek başına dönen dönsün
güneş ve ay kardeşçesine!

insanın hükmü kendine
değil,

azap diyarında
izdiraplar büyütü kendince;

yürek bin parçanın toplamiydi
tekrar bölündü parçalarcasına,

kayboldu sanki
karanlığın yatağında
çöl gezgini ferişta,
faişelerin günlük defterinde.!

İpek Bayrak...

12 Kasım 2012 Pazartesi

YARALI GÖNLÜMÜN YARASI DERİN
TABİP ÇARESİNİ BULUR MU BİLMEM
AĞULARA VERDİN NİMET AŞIMI
SAVRULDUM DÖRT YANA İZİMİ BİLMEM.

İpek Bayrak..
Hangi çare kaldı
çaresizliğimi haykıracak?
musalla taşına yatmış bedenim
yanlızlığımda kedere düşerken,
kıblesiz taşındım her yere..

Burası yol hanı değil kardeş,
can pazarının kurulduğu bir tezgahtır.
hangi can hangi bedenle kıyaslanır ki?
İsa'nın çarmıha giden yolda,

kan revandır her yanım.

Felek ile rendevum olsa da hayat yolculuğunda
tekrarlanan bitişin bir başlangıcıdır sadece!

Mevsimler ağladı suskunluğuma
karıştı anaların feryadına,
ağıt oldu yüreklere
sonbaharı bağlayan kasım'ında,
kan damlar
YÜREĞİME::!!

İpek bayrak..

Not: Dostlarım, bu şiir'i yayinladım fakat sayfamda görünmediği için tekrar yayınlamak zorunda kaldım. Küçük değişiklikler yaparak..!!
Kan karıştı düşüme
çekildi damarlarımda sesizce,

58'e katlandı bin yıllık hayalim
gün olarak sayıldı ömrümde
bir kez daha,

belki yarın, belki başka güne kalır hesabım

tanrıların utancıyla uyandım biran

sofranda ekmeğin parçaları yırtı genzimi

ben yoksam;
sen nasıl var olacaktın kendinle?

sesimle ses ol katıl türkülerime,
özgürlüklere halay olsun
renklerimiz,
hep beraberce!

İpek Bayrak..

6 Kasım 2012 Salı

MEMLEKETİ ALTÜST EDİP YAKTILAR
KANA DOYMAZ OLDU KAN EFENDİLER
HER FIRSATTA ZULMÜ KUTSAL SAYDILAR
KORKUYA MUSALT KUL EFENDİLER

İpek Bayrak..
Yaşamın kıyısındayim gör beni,
bilirmisin ne haldeyim?
korkularım, bende kormaz artık
heybemde onur taşırım yarınlara

şimdi ise, yol geçmez yerde beklerim
kapımı çalacak özgürlüğüme,

fukaralık umudumdu her güne bakarken
daha çok zengindim

düşlerimde.

gün yaklaştı
zalim ferman eylemiş üstüme
Üşüdü bedenim
nefesimin kesildiği anda
uzakta bir mendil sallarım
halaylarınıza,

aşklarım kirlenmesin
memle--zin kadar,
keremle--aslı
leyla ile mecnun gibi döne dursun
efsanesinde

Özgürlüğüm kara tabutun sırtında
can çekişirken
musalla taşında yatar bedenim
yenide kaldır hayalimde ki düşü
özgürlükler olsun yarınlarıma

bir gider BİN GELİRİZ bir dahasına,
SEN ÜZÜLME ANNE..!!

İpek Bayrak.. Açlık grevinde olan canlara..!!
TALAN OLDU ÖMRÜM KALMADI YAZIM
ZENPERİ AYİNİN SELİNE KALDIM
DİYARDAN DİYARA SAVURUP DURDUN
BİLMEM HANGİ ELİN DİLİNE KALDIM.

İpek Bayrak...
Çığlıklarında kan damlar yüreğime
duymazmısın?
Ömrümü çoğalt,
kendine kat bedenimi.

Ben toprağın anası gibi ağlarım seninle,
kefenim yırtılır hırsımda,
kaç kuşak geçirdik
bir arada beraberce,
halen yoksun benimle kardeşçe!


Sevinç ve kederinle yan yana yatmıştık
kaç can, kaç hasret verdik,
zalim hançerine bilirmisin?

Yanlızlığımla kaldım yanlızca!
sen yoksun.

gök yüzü hüzünle ağladı biran,
karanlık sardı ruhumu
her yanım keder içinde.

Duy beni duy yanlızlığıma katıl
çoğalt kendinle, şenlensin dünya.
Kelimeler isyanda
boğmasın beni.

Arzuhalim sadece,
KARDEŞÇEDİR.!

İpek Bayrak...
YOLCUYUM YOLUNDA YOLUM VAR BENİM
CAN İLE MEYDANA GELDİM EFENDİM
KALDIR MİHRABINI GÖREM YÜZÜNÜ
YAR İLE YARADAN BİRDİR EFENDİM.

İpek Bayrak...
Ateşte gömlektir yaşamak,
biliyormusun hey halk?

ses ver sesime, çoğalsın dünya.

bir sevdadır özgürlüğüme kanat açan çığlıklarım!

gül yüreğinle,
boğma beni ölümlere;
bir daha doğsun ruhum özgürlüklere!


Ne şah tanısın bu can, ne padişah.

Bu haykırış boşa değil,
bin yıllık dirençtır
sığınan düşlere.
sen yoksan, toprak yoksul kalır bedeninde!

Bunca can,
soğuk kefenler yırtar haykırışında!
cömertçe sarılır toprağın kucağına
belki duymazsın, belki bilmezsin, ne kadar
sesizliğinde üşüdüğü.!

Uyanmazsın bir daha zalimin öfkesi.
ağıtlar sığmaz yoksa,
mahpus duvarlarına
kızılcık kandır içtiğimiz.

yeminlerimiz var yaşama dair,
haydı sende haykır,
can bedende çıkmayana dek.

HEY HALK UNUTMA BİZİ..!

İpek Bayrak..