25 Eylül 2012 Salı

BOZKIRIN SESİ VE IŞIĞI SÖNDÜ.

Çağımızın en büyük ses ve saz ustalarından kaybetmenin üzüntüsü içindeyiz.
Bazen Pirsultan, bazen Nesimi, bazen Karacaoğlan, bazen Dadaloğlu ve bazende Muharrem Ertaş oldu. Doğaldır ki, en çok kendisi kadar olmayi başaran ender ozanlardan biriydi. Ne çok söz söylense de azdır onun için. Yoksulluğun çilesinde vucüt bulmayi başaran, dert ve kederini sanatın diliyle anlatmaya çalışan, değerlerinde hiç vaz geçmeyen ulu ozanlardandı.
Ululuk yaratıcılık anlamını da taşıdığı için, bu söz Neşet Ertaş'a da çok yakıştığını ve bilgeliğine uyduğunu düşünüyorum..
Yosulluğun dili, bozkırın sesi ve sazı bugün sustu. Gönül dağı yıkıldı ve tezenesi yetim kaldı. Onu Rahmetle anar, en derin saygılarımla, anısının önünde eğilirim..Ellerinden öperim büyük usta! Tüm dostlara benden selam eyle.! HOŞÇA KAL..
İlimsizlik bilgisizlik yüzünden,
Cehalet hortlayıp çıkar mı çıkar
Sevgisizlik saygısızlık yüzünden
İnsan insandan bıkar mı bıkar...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder