1 Mayıs 2011 Pazar

Şeyh Said dönemine ait bir toplu mezarın varlığı daha ortaya çıktı:

Çığlığımız artık duyulmalı   Muş’un Varto ilçesine bağlı Dadina (Ölçekli) Köyü halkından 32 köylünün Şeyh Said isyanına destek verdikleri gerekçesiyle kurşuna dizildikleri ve topluca gömüldükleri öğrenildi. 1925 yılı Ekim ayında yaşananan olayda yakınlar...ını kaybeden köylüler, suskunluklarını aradan 85 yıl geçtikten sonra bozarak, gazetemiz Yeni Özgür Politika’ya açıklamalarda bulundu.   14 yıldır sürgünde yaşayan Dadine Köyü’den Tahsin Özdemir, suskunluğun bugüne değin sürmesini devletin yarattığı korkuya bağlayarak, bunun da üzerinde düşünülmesi gereken çok trajik bir durum olduğunu söyledi. Konuyu araştırmaya başladığı için uyarılar aldığını da söyleyen Özdemir’in yakınları ve eşinin dedesi de kurşuna dizilenler arasında. Tahsin Özdemir gazetemiz aracılıyla şunları söyledi.   Bu katliam nasıl ve nerede yaşanmış?   1925 yılının Ekim ayında... Şeyh Said isyanı kanla bastırıldıktan birkaç ay sonrasında. Dadine Köyü’nün isyan sırasında Şeyh Said Efendi’ye yardım ettiği gerekçesiyle basılacağını önceden haber alan köyün erkekleri baskından kısa süre önce kaçar, Şerafeddin dağlarına bitişik bir derin vadide saklanırlar. Askerler köyü bastıktan sonra köyün kadın ve çocuklarına baskı yapar ve erkeklerin saklandıkları yeri öğrenmek isterler. Sonunda öğrenirler ve yanlarına aldıkları iki çocukla vadiye giderler. Vadide 100 kadar erkek saklanmaktadır. Askerlerin komutanı gelip teslim olmalarını ifadelerini aldıktan sonra hepsini serbest bırakacaklarını söylerler.   Köylüler gelip teslim mi oluyorlar?   Yok, kendi aralarında tartışıyor. “Gidelim ifademizi verelim kurtulalım” diyenler de var, bunu kabul etmeyenler de... Çoğunluk “devlete güven olmaz, teslim olmayalım” diyor. Hatta iki kardeş kendi aralarında tartışıyorlar. Mesala İskan diye biri var onun kardeşi Teyfur, “gitmeyelim” diyor ama O da ‘gidelim’ diyor. İskan gidiyor, Teyfur kalıyor. Böylece 30 kişi devletin sözüne inanıp askerlerin yanına gidiyor.   Daha sonra neler oluyor peki?   Askerler bakıyorlar diğerleri gelmiyor, onlar da vadiye inemiyorlar, 30 kişiyi, onlara yer gösteren 2 çocuğu ve Beli adında vadidekilere ekmek getirmiş bir kadını Galyan mevkinde kurşuna diziyorlar. Bu çocuklardan biri yaralı olarak Newala Diza dediğimiz vadiye kaçıp kurtuluyor. Yıllar önce o da öldü. Çocuğun dışındaki herkesi öldürüyorlar.   Halk bir tepki göstermiyor mu peki?   Yok, asker herkesi katletmeye gelmiş. Bunları öldürüyor. Kadınlar ve çocuklara da bir mezar kazdırıp, hepsini topluca gömdürüyor. Sonra da çekip gidiyor. Orası 85 yıldır etrafı taş duvarla çevrili bir toplu mezardır. Bizim köylüler artık orayı şehitlik olarak kullanıyor. Her sene aynı mevsimde oraya gidiyor, kurban kesiyor, dualar ediyorlar.   Öldürülenlerin kimliği belli mi?   Hemen hemen hepsinin de kimliği belli. O zaman tabii soyadı yoktu hepsi baba adıyla anılırdı örneğin Evdale Heydo, Ehmeye Xelo gibi ama soyadı kanundan sonra bunların ailelerine, Ertuğ, Taş, Çelik, Kok, Aydemir, Tekin ve Güneş gibi soy isimler veriliyor. Konu araştırıldığında herşey aydınlanır ama maalesef bugüne değin araştırılmadı.   Neden araştırılmadı?   Korkudan, devlet korkunç katliamlar yaparak korkuyu egemen hale getirdi. Birçok insanımız bugün de korkuyor. Bu yüzden olayın üzerine gidilmiyor. Bir de tabii bu nasıl olacak o da bilinmiyor. Devletin elinde bütün bilgiler var. Arşivler açılmalı, bu insanların neden öldürüldüğü açıklanmalı ve bir soruşturma yapılmalı?   Bunlar yeterli olur mu?   Olmaz tabii, devletin özür dilemesi, bu yarayı sarması da lazım. Şimdi devlette devamlılık var deniyor ya, AKP Hükümeti de bunu sık sık vurguluyor. Günümüzde bu toplu mezarın açılması ve katliamın araştırılması emrini vermesi gereken odur. DNA tespitleri yapılmalı, bu insanlar usülüne uygun olarak toprağa verilmeli. Dediğim gibi devlet olayı bütün boyutlarıyla aydınlatmalı ve sorumluluğu üzerine almalıdır.   Görgü tanıkları, belgeler var mı?   Bu olayı Varto’da ve çevre köylerde bilmeyen yok. Golonya Şehitliği biliniyor. Amcam Hacı Kamile Bıro da görgü tanığıydı. Ama o da hayatta değil. Aradan 85 sene geçmiş. Görgü tanığı kalmamış ama olay nesilden nesile aktarılmış. Eşimin dedesi Memede Sefi de katledilenler arasında. Tahsin Özdemir, gazetemiz aracılığıyla bir de çağrı yapıyor: Burada bir insanlık dramı yaşandı. Biri kadın, biri de çocuk 32 insan Türk devleti tarafından katledildi. Bu insanların bir mezarının olmasına dahi izin verilmedi. Konunun araştırılması, aydınlatılması ve yaraların sarılması için ne gerekiyorsa onun yapılması lazım. Beklentimiz budur. Herkesin duyarlı olmasını ve acılı çığlığımızı duymasını bekliyoruz.”   Toplu mezardakilerin adları   Toplu mezarda bulunanlardan isimleri bilinenler aşağıda yazılı. Parantez içindekiler soyadı kanunu ile birlikte ailelerine verilen soy isimleridir: Evdale Heydo (Timur), Ahmede Xello (Timur), İbrahime Alo (Urhan), Xalite Alo (Urhan), Mihamede Sefi (Ertunç), Omere Nado (Urhan), Omere Ahme Telaş (bu aileden şimdi kimse yaşamıyor), Ahmede Şeweş (Ertunç), Mele Elmecit (Taş), Miheme Atik (Taş), Aliye Ehmed Efendi (Taş), Avdilla ye Mac (Çelik), Omere Husen (Çelik), Ali Çelik-Ehmede Puşenin Torunu Ömer Çelik, Xelile Aliye Sino (Kop), Sidike Mame Sino (Kop) Huşen ve ismi öğrenilemeyen oğlu, Şex Hesene Şikko, Ahmed Jimala Haci Kamil (Aydemir), Usive Mae Çiyg, Belle Afe’nin kızı H. Xalite Mae’nin eşi (Kızıl), Mihemede Sare (Yılanlı köyünden), Aliye Aco (Rindalya), Xelile Xello (Huşene Mame’nin Dedesi), Ömere Iskan (Güneş), Ehmede Bire Serdin ve Salih Okaytekin’in Dedesi   İSMET GELEÇ/DORTMUND YENI ÖZGÜR POLITIKA Devamını Gör
Ekleyen: Ismet Gelec
 
İpek Bayrak
Ulkenin her yani toplu mezar olmustur zaten...diri diri gomduler topraklarin altina, acimadan korkmadan, utanmadan vahsetlerini uyguladilar...Topragin neresi esilmis olsa, altinda bunlarin kirli ve canice, uygulamalari cikmis oluyor...Dagi... tasi askeri kislaya cevirip, toplumlari da suru olarak gormeye devam eden bir fasist devlet yapisiyla karsi karsiyayiz..! Burdan ancak cinayet, curumus kan kokusu ve katliyam cikar..Halen surdurmus olduklarida budur...Cikacak olan mezarlara da hic sasmamak gerek...!Bunlar gibi dusunemeyen ve yasamayan toplumlar, olmeye mahkumdur mantigi yatmaktadir...Nice kiyimlarda onun icin yapilmamismiydi?
 
Tekin Kala yüreğine sağlık günay bey sanırım katliamın yapıldığı yere GELİYE BASKA diyorlar .ben bingöl karlıovalıyım babamlar bu katliamı hep anlatırdı bizlere .askerler neden diğerlerini de öldürmedi diye soran olabilir o vadi çok korunaklı ve derin bir vadi çünkü !lanetliyorum ....
 
Lutfu Dinçer mazlum kürt halkına yapılmış bütün katliamları .nefretle kınıyorum
ne yazıkki şeyh said isyanında 14 şehir 700 köy 9 bin ev harap ettiler
660 kişi idam edildi 7500 kişi ceza evine atıldı 50 bin kişi göç ettirildi .
80 bin kişi katl edildi .
 
Medine Aksoy Şeyh SAİT Seyıt RIZA ve pek çok deyerli insanımız ...ya topluca ya asit kuyularına ve bunun çok net görünümü newala kasaba ..kınıyoruz tc ti ve zamanında iktidar olanları lanetliyoruz ...

Fevzi Güngör
Selam güneybey ortadogunun neresini kazarsaniz kazin orda kürtlerin toplu mezarlariylan karsilamaktayiz bana göre ata dedelerimiz sürekli baskalarina savasmislar araplara farslara türklere simdi soruyorum bu bedelerin karsiligi sadece kürtl...erin ölümüyle sonuclanmis hacli seferleri selahatini eyübünün komutanliginda yapilmis kürtlerden orduyu olusturuyor bu ordunun basina türkleri koyuyor halen nedeni anlasilmiyor osmanliya soyunan türklerin önünde bakiyorsun gene kürtler yilarca yürümüs osmanliyi gelistiren en büyük rolü kürtler üstelemis osmanli parcalaniyor mustafa kemal batidan kacip dogu halkini topliyarak iskali temizliyor peki bu halka verilecek ödül gene toplu mezarlar diyarbekir hapishaneleri olmus suanda dahin halen birlik olup kendi bagimsiz milletvekilerimize yeteri kadar destek olmiyoruz bu bizim kaderimizmi yo hayir bu sadece sadece insani yaklasimlarimizdan kaynaklaniyor diyorum birazda bundan sonra kendi kendimizi yönlendirip yönetmesini bilmeliyiz hic kimseden nimmet beklememizin geregi kalmamis kürten baska kürdün dostu kalmamis

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder