DEVLET VE İKTİDARIN ALEVİ KURUMLAR ÜZERİNDEKİ KÖKLÜ BASKISI.!!
****Erzincan Pirsultan Abdal Derneğin Yöneticilerinden olan Hasan Sınırtaş üzerinde Alevi kurum ve kuruluşlarını boğazlamaya devam etmekte olan devlet ve iktidar ardı arkası kesilmeyen dışlamalarla toplumu ezmeye çalışmaktadır.
****Asırladır, süren intikam davaları köklenmesinden kaynaklı olan ve Aleviliği hor gören, dışlayan, her türlü iftira ve katliamlarda geçirilen bir halkın dramını, aleviler kadar hiç kimse bilemez.
*****Ülkenin bir kültür hazinesi olan bu toplulukları yok saymak, bir ülkenin değerlerini yok saymakla eş değerdir. Aydınlanmanın gerçek yüzüdür aleviler. Katlaimlarla kanattığınız bu toplum, laik, demokrat, aydın olduğundan dolayi, gericici zihniyetin kuklası haline gelmiş değildir. ( Bazı istisnalar hariç.) sistemin kendisine teslim olan bir halk olmuş olsaydı, alevilik diye bir düşünce, inanç ve kültür asla olmayacaktı.!
****Osmalıdan bu yana kırılan ve büyük katliamlar yaşayan bu toplum, Cumhuriyet döneminde de hiç nefeslenmeden ayni katilam ve zulümle karşı karıya kalmıştır. Denilebilinir ki; aleviler Cumhuriyet'te niçin bu kadar sahip çıktılar? sorusuna karşı, Osmanlı zulmünde ve fetvalar üzerinde yürüyen bir anlayişin yıkılması ve laik bir sisteme geçişinden dolayi iç güdüsel olarak sahip çıkmayi ve vatandaşlık bilincini geliştirmeyi sağlamış bir görüntünün gölgesinde yaşam bulmaya çalışmıştır.
*****Zaman içerisinde görülmüşdür ki, Cumhuriyet var ama, hak ve adalet sistemi yok. Devletin ceberrut yapısı tüm halkları ezerken, Alevileri, Kürtleri, Ermeni ve tüm azınlıklara karşı zulüm yapmakta geri kalmadığını bize binlerce kez gösterdiğine tanık olduk..
Demokrasiyi sistemin içine almayi red eden bir Cumhuriyet, bugün gelinen noktada ülkeyi nereye taşıdığını hep beraber görmüş olmanın utancıyla uyandık..
****Hangi sistem gelirse gelsin, demokratik yasalar, hak ve özgürlükler temel ilke olarak görmezse, despot faşizm bir düzenden, tek adam sistemine tekrar dönmesini kolaylıkla sağlayacağı günlere doğru hızlı adımlarla ilerlemektedir.
****Çöküşler kendiliğinden gelmiyor elbet, bir çok sebebe bağlı olarak gelişen, sosyo ekonomik ve politik yapılanmaların karşısındaki direncin yok olması, yıllar ve asırları zorlayacak olumsuz süreçlere doğru itmektedir. Sistem kendini yaşatırken, bir çok değeri yok sayıp öldürmeye devam ediyor olması bundadır. Nedeni çok açık! Demokrasi, hak ve özgürlükler olunmadığından, din üzerinden veya milliyetçi kafa taşçılık üzerinde şekillenir ve orada aldığı güçle beslenip, hak ve adaletten uzak bir şekilde kan dökmeye devam edecek şekle bürünür..Bugün yaşadığımız dünyanın nasıl bir kan deryasına döndüğünü hep beraber görmenin ACI utancıyla yaşiyoruz.
*****Bir ülke yönetiminde din unsuruna dayali bir kurum varsa veya o kuruma teslim olmuş ise, tek bir inanç ve tek bir millet ve bayrak üzerinde ülke yönetilirse, geldiğimiz noktada tek kişilik opera sesine mahküm edilmiş olacağız.
****Çoğulculuğa taamül etmeyen bu ses, tüm güzel sesleri kesip, renkleri öldürüp, kalemleri susturup yok saydığı bir döneme geçiş yapmaya çalışırken, kendi hukukunu işler hale sokmaya, adaletti yok saymaya, doğayi katletmeye, ağacı kurdu, böceği öldürmeye devam ederken, beyaz sarayin dört duvarı ardında ki karabasana teslim olan 70 milyon insan olacaktır.
Bu ülke ya biat edip, hiç bir hakka sahip olmadan ezilip yok olacak, ya da onuruyla direnip hak ve özgürlüklerini elde edecektir. Buna halk karar vermeli.
İpek Bayrak..2.2.2015