Pirsultan abdal, taslanarak igdam edildigi kanli sivas"a,450 yil sonra yeniden olduruldu..Heykeli tahrip edildi, bogazina ip takilarak sokaklarda surunduruldu,gozlerini oydular ve sonra parcaladilar..
Tum bunlar 20.yuzyilin "cag atlayan, seffaf, laik"Turkiye"sinde oldu.
Seriat, basta Kuran olmak uzere, Islam"in temel kaynaklarinin ortaya koydugu kurallar ve buyruklarin bir butunudur.
Seriata gore kuran tanrisal bir kanundur. Tum insan eylemlerinin, davranislarinin ona dayanmasi, onun gosterdigi yolda gitmesi, hukuk kurallarinin, sosyal duzenlerin ona baglanmasi, onun gosterdigi cizgiden gitmesi gerekir. Kuran ve hadislerle bildirilen hukumler "kesin" olduguna gore, seriat kurallari da zaman ustudur, degismez, degistirilemez.
Seriatcilik, devletin sosyal, iktisadi, siyasi ve hukuki kurumlarini belirleyen kanun ve nizamlarini ortada kaldirma, dini esas ve prensiplere dayanan bir devlet kurma amacini guder. Seriatcilari, insanlik dusmani cellatlari bagrinda besleyen, mayalayan, canak tutan ise, bu Devlet"in kendisidir.
Aleviligin "Yedi ulular"indan Seyyit Nesimi, 15.yuzyilin sakincali sairlerindendi. O, insana inaniyordu, insana donuktu, insani seviyordu, insanda goruyordu tanriyi....
Seriata karsiydi. Seyyit Nesimi ye gore insan surekli sevgi eyleminde yogrulmali, cevresindeki tum nesnelerde tanriyi gorup sezmeliydi. Tanriyi sevmek icin tapinma (ibadet) gerekli degildi, sevgi yeterliydi. Ona gore insan namazini sonra da kilabilir, orucunu sonra da tutabilirdi, ama sevgisiz gecen bir omrun eksikligini sonradan gidermek olanaksizdi.
Onun yasam felsefesinde sevgi, uyum, cosku ve derinlik vardi. Iste bu dusunceler ugruna yobazlar Seyyit Nesimi"nin derisini bedeninden yuzduler hunharca oldurduler.
Seriat, dun de bugun de aydinlik dusunceye soluk aldirmiyor. Oysa insaniz, aklimiz var, dusunceye neden duvar cekelim, cektirelim? Akli olan insan dusunur! Dusunen insan yaratir, soru sorar ve tartisir! Dusunmekten tartismaktan korkan insan, insan degildir. Seriat ise bunu bundan 1000 yil once neler yaptiysa tekrar ederek yanitliyor. Aydinlik dusunceleri atese veriyor....
Biz Aleviler, dunya birdir evrenin bir butunudur, Dunya ya gelisimiz, insandan baska kimsenin emrinde ve buyrugunda degildir. Biz aleviler, insanlar kardestir diyoruz, onlari sinirlarla ayirmak dogru degildir. Bizde insanlar arasi ayirma, haksizliga zulme, yanlisa baskaldiri vardir. Bizde sanat-kultur, semah vardir. Halk mahkemesi, sevgi-saygi, kardeslik, yoldaslik, dostluk vardir. Iste onlar, aslinda bu degerlerimizi atese vermeye calisiyorlar.. Cunku gidalarini insanligin demokratik ve ilerici kultur ogelerine saldirmakla aliyorlar.....
Nicin Seyyit Nesimi"nin derisini yuzduler, Seyh bedreddin"i, Pir Sultan"i ve Manasur"u astilar? Kuyucu Murat pasa nicin 65 bini askin Aleviyi kuyulara atarak bogdurdu? Deli Ismail Pasa 15 bin Aleviyi nicin ayni yontemle bogdurdu?
Yavuz Selim"in 40 bin Aleviyi kirdirmasi nicindi?
Kocgiri"de, Dersim de onbinlere nicin kiydilar, diri diri magaralarda bogdurdular?
Nicin Maras, Corum, malatya, Erzincan ve Sivas? Ve yine Sivas!
Bu vahset nicin? 2 Temmuz 1993 Sivas katliamini anlamak, algilamak zor degildir ! Ve bu defter, karanligin isledigi cinayetlerin hesabi sorulana dek kapanmayacaktir.
Sivas vahseti, sanata, bilime insanliga Pir Sultan"larin cocuklarini, torunlarini,yapilan bir vahsettir. Filizlenen yapraklarimizi tek ve beraber kopararak aldi goturdu. Hasret"leri, Nesimi"leri, Muhlis"leri, Asaf"lari, Bezirci"leri, Altinok"lari, Edibe"leri ve nice genc fidanlari olduren seriat zehiri ve devletin kendisi degilmiydi?
"DEVLET YOKTU"dediler. Devlet her zaman oldugu gibi o gun de Sivas"taydi. Cunku Devlet onlarin adiydi,oyuydu, kimlikleriydi. Secilmis belediye baskani, valisi emniyet muduru, polisi bekcisi itfaiyecisi askeri, bakanlari ve hukumetiydi devlet! En tepesine varincaya kadar HEPSI katliam gunu ordaydi! Olayin taa basinda beri vardi devlet. Planli programli, mollalarla ic iceydi....
Almanya da Turkler yakilarak olduruldugunde itfaiye ekipleri 7 dakika gec kaldi diye tum basin, iktidar ve muhalefet yaygara kopardiydi, yas tuttuydu. Sivas"ta 8 saat, 10 saat "gec" kaldilar. yaygara kopartmadilar, yas tutmadilar, dugun dernege bile devam ettiler...Iste bunu cok iyi anlamak ve algilamak lazim geldigini dusunuyorum.. Almanya"da insan haklari meselesi elbette vardi, protesto da edilmeliydi. Peki ama bu insan haklari sivas"a nicin ulasamadi?
Devlet halki" insan haklari" kandirmacasiyla kandirma ugrasiyla kalmisti. Artik" ne mutlu Turk"um diyene" bile demiyorlar, demesinlerde...Cunku "ne mutlu muslumanim"deniliyor. Seriatla devlet ic ice, "kurtulus islam"dadir,huzur islam"dadir"...Iste Turkiye de kalem tutan eller, sevgiyi okuyan diller bunun icin diri diri yakiliyor.
Turkiye de insan haklarindan, demokrasiden soz etmek, "TURKIYE laiktir" naralari atmak yalanlarin en buyugudur. dun tek parti doneminde tekkeleri depo yapan ve sapkayi protesto icin duvarlara kagit asan idam eden ifratci, resmi ideoloji, bugunun Turk-Islam sentezcisi resmi ideolojiye donusmustur. Islam propagandasi yapmak serbesttir. Zorunlu din dersleriyle devletin yaptigi budur.Ama "dinsizim"demek suc! NEDEN?
Nufusun yuzde doksan sekizi Musluman olan bir ulkede insanlarin duygulari zedelenir"mis.
Bu yuzde 98 nasil hesaplaniyor? Nufusun 15-20 milyonu camisi, namazi,ramazani, Kabesi, hacci olmayan ALEVI! Ibadeti, ibadethanesi, Dergah"i dusuncesi yasak, ya da tehdit altinda! Bunu hic soylemezler, neden? Cunku Alevilik seriatcilarin, egemen sinifin ve devletin "duygularini zedeliyor"
Bu Devlet ne laiktir, ne de adildir! Bu devletin tarihi haksizlik uzerine kurulu. Ozu haksizliktir. Bu yonden kendince" buyuk isler" basariyor.Fikirlerinden dolayi insanliga ve degerlerine saldirarak yok ederek ortada kaldiriyor. 2 Temmuz da oldurulen tum sehidimizin kani bu devletin, seriatin anlninda hic silinmeyecek bir leke olarak kalacaktir. Ve haksizliklarin, cinayetlerin, katliamlarin hesabi mutlak sorulacaktir.
Ben musa"yim sen firavun.
Ikrarsiz seytan-i lain.
Bu kacinci olmem hain.
Pir Sultan olur dirilir.
Daha yakilmak, vurulmak istemiyorsak, bebelerimizin sungu ucunda can vermelerini istemiyorsak, Pir Sultan"larimizin kallesce oldurulmelerini istemiyorsak, tarihteki sehitlerimize sahip cikmak, gelenek ve kulturumuzu, yasam felsefemizi, insanca yasamamizi, onurumuzu korumak istiyorsak, tek yurek, tek vucut ve tek yumruk olmamiz gerekir.Bu birligi saglamadigimiz mudetce, her 2 temmuz da anmalar duzenlemek, hic bir anlam ifade etmiyor..Birlik sart!
Tum sehitleri, saygiyla aniyorum...Unutmadik, Unutmayacagiz!
Saygilarimla.
27.6.2011
IPEK BAYRAK...
Reiki Öğretmeni bu olanları affetme mümkün değil zamanı gelice laik oldukları yerde olacaklar Allah herşeyi görür ve bilir
Yaşar Çelik Sevgili İpek Hanım, yüreğinize, beyninize, aklınıza, elinize ve kaleminize sağlık...Çok güzel bir yazı olmuş !..
Hatice Gulave Canim ablam, Bu yazini okurken yurek yine pare pare oldu :(( Alevilere, insanliga karsi yapilan vahsetler, ( din kisvesi altinda ) yuzyillardir sekil degistirmeden ayni canilikle ayni siddetle tekrar etmekte.. hangi yuz yilda yasarsak yasiyalim, tarih tekerrurden ibaret, ( ne acidir ki ) Alevi katliamlarini tarih siralamasina gore o kadar net bir sekilde kaleme almissin ki, Bu yazinin uzerine ekliyecek, ilave edecek tek bir kelime kalamamis.. Son vahset, sivas, madimak katliami da, bundan onceki tarihlerde yasanmisliklarin bir uzantisi, devamiydi.. Bundan cikardigimiz sonuc ise daha da acidir ki Yuzyillar oncesi doldurusa galeyana getirilmis cahil halk ile simdiki hakla arasinda halen bir arpa boyu farkin olmamasidir, cehalet ayni boyutlar da, hatta cok daha fazlasi.. ( simdiki cehalet okumus egitim gormus canilerden olustugundan, cok daha tehlikeli bir boyut almis durumda ) Bu katliamlari yapanlarin, nasil bir beyinleri yikanmaktadir ki, bir insan'dan bir cani yaratilabiliniyor.. Her 2 temmuz geldiginde yurekler Semaha donen canlar icin kavruluyor, ( o ates yureklerde insan olgusu ve sevgisi yeniden yesermiyene dek, yanmaya devam edecektir ) kaleminin isigi hic sonmesin, Yureginden opuyorum can Ablam...